yarın sınava gireceğim. belki kazanamam ama ağzımdan yel alsın. inşallah kazanacağım bu sınavı da.
evet bugüne kadar girdiğim bütün sınavları kazandım. bi tanesi hariç, sen hariç.
diye düşünüyordum. bir zamanlar...
ama öyle değilmiş işin asıl yüzü. evet kaybettiğim doğru. ama demiş ya üstad; ''galip sayılır bu yolda mağlup'' diye... yok yok züğürt tesellisi değil bu, bilirsin beni, çok iyi bilirsin, ben hayalleriyle ömrünü geçiren bi adam olmadım, olamadım... evet kaybetmiş olabilirim ya da biz öyle zannediyoruz. zaman güzelim zaman. göreceğiz ileride. kim kazandı, kim kaybetti?
neyse, evet kaybettim sana karşı, sen kazandın istediğin oldu. bu arada arkadan gerizaklı bir şarkı calıyor:
kalbime gömerim o zaman,
unutup da silerim o zaman,
alt tarafı aşk buda işte,
vaz geçilmez misin aman?
sana ne ki ağlıyorsam,
deli gibi istiyorsam,
hala seni seviyorsam,
sana ne anlamıyorsan?
nefret ederim bu sarkılardan aslında ama su an ağlatmaya yetiyor beni. kendime acıyorum. kimseye değil. kendime acıyorum sadece.
______
sil at bu yazdıklarımı... kaybettim işte, bal gibi kaybettim sana karşı...
istediğin oldu.
kazandın, özgürsün, gidebilirsin... mağrur duruşunla başını daha da yukarı kaldır. ''gönül kaybetti, ben kazandım, akıl kazandı'' diye haykır dünyaya...
bütün akıllar alkışlasın seni, bütün gönüller de bir köşede sessizce ağlasın...
her daim candan her daim içten elinde gelse bütün hüzünler kendine alıcak bize hep mutlular kalıcak ama romeom ... olmazki hiç yara almadan aynadan geçemeyizki... kalbi puslu canım romeom.
hiç bir gönüle kulak verdiniz mi? su hayattan arınıp, hiç kendiniz olup dinlediniz mi? tek yalan söylemeyecek, söyleyemeyecek varlıklar olan gönülleri. o haykırışlar vurmadı mı hiç kulağınıza?
ama ne önemi var değil mi? sadece o aptal zekanız, aklınız. hatta akılsızlığınız. dahası aptallığınız...
oysa karşınızda size sadece sevgiyle gelen, size sevgi kazandırmak isteyen kocaman gönüller var. ve sizden tek istedikleri sadece sevgi yine. başka hiçbir şey değil...
ama siz istemiyorsunuz. gurur adına, onur adına silip atıyorsunuz seviyi, sevgiyi. üstelik hiç düşünmeden. sokmuyorsunuz içeri o taş duvarlardan kimseyi. bilmiyorsunuz ki asıl onursuzluk, akılsızlık, aptallık gönlünüzü reddetmeniz. işte asıl o zaman kaybediyorsunuz. o zaman düşüyorsunuz karanlıklara. hayatı o zaman kaybediyorsunuz. can yakıp, kalp kırıyorsunuz...
siz gönüller... bundan sonrası sizin için... siz yücelerden yücesiniz. ululardan ulusunuz...o tas kalplilere, zalimlere, hainlere inat, dünyaya inat sevin. sevilmeseniz de, taslansanız da, yuhlansanız da vazgeçmeyin. vazgeçmeyin be, yıkın zalimlerin yalan dünyasını. yeni bir dünya inşa edin. yeni dünyanızın temllerini sevgiyle, aşkla kurun. yaşamanızın tek amacı bu olsun. aç kalın, açıkta kalın, divane olun, aklınızı kaybedin gerekirse...
ama vazgeçmeyin, bırakmayın peşini. siz utanmayın. gerin göğsünüzü tüm dünyaya. gelsin zalim kursunları. elbet yaralanacaksınız. ama yıkılmayın, düşmeyin...