gönül diyorum akıl diyorlar

entry107 galeri0
    26.
  1. "sinavini atlatmis, gecmisler olsun" yazaridir. ayrica merakta birakmis ama sonunda ses etmis yazardir.
    2 ...
  2. 27.
  3. Kendisi Müslüman bir Türk gencimizdir.Yalanla dolanla işi olmayan, içindeki ruh halini klavyesine çok iyi dökebilen, yaptığı gözlemleri doğruluk süzgecinden geçirip tüm ahaliyle paylaşmayı seven ve en nihayetinde sokma konusunda da beline kuvvet dediğimiz bir yazardır.Üstattır...
    2 ...
  4. 28.
  5. 29.
  6. arada, dut yemis bulbul gibi, konusamaz kalir ama kalemi cok kuvvetlidir. ah iste o kalem sayesinde de simdi bana dut yedirtti. isin kotusu benim kalemim de kuvvetli degil. yahu haksizlik ama bu.

    seni cok cok cok cok seviyorum.
    1 ...
  7. 30.
  8. gözlerin,
    ıssız karanlıklarda parlayan;
    gül karası, azrailim gözlerin,
    nişangah etti beni.
    vurdu silah gibi, gönlümü, yüreğimi...
    0 ...
  9. 31.
  10. Ben yürürüm yana yana
    Aşk boyadı beni kana
    Ne âkilem ne divane
    Gel gör beni aşk neyledi

    Gâh eserim yeller gibi
    Gâh tozarım yollar gibi
    Gâh akarım seller gibi
    Gel gör beni aşk neyledi

    Akar suların çağlarım
    Dertli ciğerim dağlarım
    Şeyhim anuban ağlarım
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ya elim al kaldır beni
    Ya vaslına erdir beni
    Çok ağlattın güldür beni
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ben yürürüm ilden ile
    Şeyh anarım dilden dile
    Gurbette halim kim bile
    Gel gör beni aşk neyledi

    Mecnun oluban yürürüm
    Ol yâri düşte görürüm
    Uyanıp melûl olurum
    Gel gör beni aşk neyledi

    Miskin Yunus biçareyim
    Baştan ayağa yareyim
    Dost elinde avareyim
    Gel gör beni aşk neyledi.
    2 ...
  11. 32.
  12. Sana ey kanımda eriyen kadın
    Can nasıl dayansın, nasıl dayansın?
    Mezara çekmekse beni maksadın
    Önümde o siyah gözlerin yansın.
    Bir sütun alevsin, bir sütun duman,
    Yalnız seni görür gözünü yuman.
    Senden ateşine bir deva uman
    Bari gitsin kara toprağa kansın.
    Bir çukur solumda, bir taş sağımda
    Kabre girdiğim gün bu genç çağımda
    Öyle bir yüksel ki sen toprağımda
    Görenler ruhumu tütüyor sansın.
    1 ...
  13. 33.
  14. aşka inanan, aşık yazar. ama aşkın kendisine inanmadığı yazar...
    1 ...
  15. 34.
  16. aşk yalansa; bu kadar yıl neden yaşadığını düşünen yazar...
    0 ...
  17. 35.
  18. aşkına inandıramayan, inandırmak için dağ mı delmesi gereken, çöle mi düşmesi gereken yazar...
    1 ...
  19. 36.
  20. Ne zaman seni düşünsem yalnızlığım aklıma gelir
    Bir ürperti gibi derinden derine duyarım çaresizliğimi
    Nedir bu gürültüler derim, top patlamaları
    Nedir bu şakaklarımda zonklayan ağrı
    içimden dalga dalga boşanan gözyaşları ne
    Bu hangi nehir ki uzayıp gider alabildiğine
    Nedir bu ümitsizlik dolu bu kahır dolu yaşlar
    Bu denizler altında kopup gelen fırtına
    Bu bir çağlayan gibi uğultulu yaşlar
    Oysa zamandır ilerleyen imkansızlıklar içinde
    Başlangıcı olmayan bir sondur yaklaştığım
    Bu ipince nehir nereye gidiyor bilen var mı
    Ağlatan ne beni
    O doyamadığım dakikalar mı
    Düşen aksi mi gözlerime o bal rengi gözlerin
    Ki içimde çalkantısıyla hıçkırır denizlerin
    Sorarım; bu ağlamak ne kadar, nereye kadar
    O zaman rüzgar durur, fırtına diner ansızın
    Kapanır yorgun gözlerim bir gece başlar
    Ve karanlık uykularla sürer ağlama saatleri
    Uyanınca bir ıslak şafaktır gördüğüm
    Bir büyük resimdir gökyüzü seyrederim
    Yine Özleminle yanıp tutuşur göz bebeklerim
    Duyarım vurgularını başımda çaresizliğin
    Ben ağlayacak adam değildim bir kadın için
    Beni perişan edecek ne vardı bu kadar?
    Bir de "Erkekler ağlamaz" diyorsun
    Tanrılığından utanmasa
    Tanrı bile ağlar...
    2 ...
  21. 37.
  22. Sen uykusuzluk nedir bilir misin
    Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
    Gözlerini tavana dikip
    Düşündüğün oldu mu bütün gece
    Ve bütün bir gün
    Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç
    Gelmeyince
    Seni aramayınca
    Ölesiye ağladın mı
    Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların
    Ona ait ne varsa
    Bir bir hatırladın mı

    Sen günden güne erimeyi bilir misin
    Dev bir ağacın vakarı içinde ölmeyi
    Bir teselli aramayı
    Issız parklarda, tenha sokaklarda
    Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda
    Deli divane yollara düşüp
    Yaşlanmış bir köpek gibi
    Eskimiş bir gömlek gibi
    Atılmışlığını hissettiğin oldu mu
    Sevmekten
    Günler geceler boyunca yürümekten
    Elin ayağın yoruldu mu

    Sen yalnızlığın acısını bilir misin
    Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına
    içinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı
    Bütün gururunu çiğneyip
    Sevdiğinin geçtiği yollarda
    Bastığı toprakları eğilip öptün mü
    Sen çaresizlik nedir bilir misin
    Sen yokluk nedir gördün mü
    Yanan başını
    Duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden
    Sen her gün bin defa öldün mü

    Böyleyim diye ayıplama beni
    Bir gün kendimi
    Sonsuzluğun koynuna bırakırsam
    Yaralı ve yenik bir asker gibi
    Darılma
    Unutma ki
    Her seven isimsiz bir kahramandır
    Unutma ki
    insan; sevebildiği kadar insandır.
    3 ...
  23. 38.
  24. ufkunu göremeyen.

    ama ulaşmak için yürüyen, yürüyecek olan yazar...
    1 ...
  25. 39.
  26. imdat çigliklari midir?
    bir felaketi mi duyururlar?
    anlaşilmaz söyledikleri.
    salkim saçak çökerler karanligima.
    yalnizligimi dagitirlar,
    yagmurda sis düdükleri...

    camlarda çehreler hayal meyal.
    aramizdan müthiş ayrilmişlardir.
    anlaşilmaz niye öldükleri.
    son nefeslerini tasarladikça,
    insan israrla ölümünü yaşiyor.
    yagmurda sis düdükleri...

    yürekte keder yogunlaştikça,
    bulutlar buz tozuna yozlaşiyor.
    anlaşilmaz neleri götürdükleri
    sabahlar olur bir türlü uyuyamam
    içimde sanki şilepler çarpişiyor,
    yagmurda sis düdükleri...
    1 ...
  27. 40.
  28. 41.
  29. ne kadınlar sevdim zaten yoktular .
    yağmur giyerlerdi sonbaharla bir.
    azıcık okşasam sanki çocuktular.
    bıraksam korkudan gözleri sislenir,
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular.
    böyle bir sevmek görülmemiştir...

    hayır, sanmayın ki beni unuttular.
    hala arasıra mektupları gelir.
    gerçek değildiler birer umuttular.
    eski bir şarkı belki bir şiir,
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular.
    böyle bir sevmek görülmemiştir...

    yalnızlıklarımda elimden tuttular.
    uzak fısıltıları içimi ürpertir.
    sanki gökyüzünde bir buluttular.
    nereye kayboldular şimdi kimbilir?
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular.
    böyle bir sevmek görülmemiştir...
    0 ...
  30. 42.
  31. Gecelerdir bu kentin özgürlüğü
    Yıkık sokak başlarında özgürlüğün ilk anı.
    Gözleri cehennem kızıllığıyla
    Akşamüstleri evler,
    Geceyi beklerim kapı gıcırtılarıyla yankılanırken bomboş caddeler.

    Ben, yitik bir aşkın peşinde bu şehrin kaldırımlarından yürürken,
    Issızlığını hesaba katmadan dar sokakların,
    yalnızlığımın acısını koynumda taşırım.

    Bir eskiciye sattım yüreğimi
    içinde yitik bir aşkın küllenmemiş hatırasını da.

    Oysa hep sevecektim güneşin
    bu kenti ışığıyla sardığı zamanları
    Ki yüreğimi sevdim içinde yitmemiş bir aşkın ateşiyle.
    Hassas bir sevdaydı benim sevdam
    Yüreğimi avuçlarında tutarken, bu şehrin titrerdi elleri.

    Bense aşinaydım bu kentin kalabalık caddelerine
    Bilemezdim o kalabalığın beni yutacağını
    Zahirdim, hariçtim, meçhuldüm
    Bilemedim aşktan yoksun bu insan selinin beni boğacağını
    Tan yeri ağarırken
    Esiri olduğum aşkın, yokluğuna sarılacağımı bilemezdim.

    Şimdi ben her gecenin gündüzle kucaklaştığı o vakitte
    Taze acılara kucak açarım.

    Gecelerdir benim özgürlüğüm
    Yıkık sokak başlarında
    Özgürlüğün ilk anı
    Gözleri cehennem kızıllığıyla akşamüstleri evler
    Geceyi beklerim
    kapı gıcırtılarıyla yankılanırken bomboş caddeler...
    1 ...
  32. 43.
  33. Yiğit harmanları, yığınaklar,
    Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
    Dize getirilmiş haydutlar,
    Hayınlar, amana gelmiş,
    Yetim hakkı sorulmuş,
    Hesap görülmüş.
    Demdir bu...

    Demdir,
    Derya dibinde yangınlar,
    Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs...
    Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
    Çelik kadavrası korugan'ların.
    Ölünmüş, canım,ölünmüş
    Murad alınmış...

    Gelgelelim,
    Beter, bize kısmetmiş.
    Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
    Susmak ve beklemek, müthiş
    Genciz, namlu gibi,
    Ve çatal yürek,
    Barışa, bayrama hasret
    Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
    Otuziki dişimizle gülmeğe,
    Doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
    Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
    Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
    Ve asıl biz biliriz kederi.

    içim, bir suskunsa tekin mi ola?
    O Malta bıçağı,kınsız,uyanık,
    Ve genç bir mısradır
    Filinta endam...
    Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
    Bakışlarındaki öldüren buğu?
    Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
    Nasıl da almış aklımı,
    Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
    Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
    Kınanmak, yiğit başına.
    Bu, ne ayıp, ne de yasak,
    Öylece bir gerçek, kendi halinde,
    Belki, yaşamama sebep...

    Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
    Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
    Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
    Ve zehir - zıkkım cıgaram.
    Gene bir cehennem var yastığımda,
    Gel artık...
    0 ...
  34. 44.
  35. sen duygularınla hareket etmek istesende hayatın sana bir dayatması olan durumdur. "arkadaş bu devirde gönülde neymiş aklını kullan" sözleriyle çok karşılaşılır.
    1 ...
  36. 45.
  37. ruh halimi en iyi tanımlayan cümle .
    0 ...
  38. 46.
  39. gönlü taşlaşmış olanlar da okusun...

    hiç bir gönüle kulak verdiniz mi? su hayattan arınıp, hiç kendiniz olup dinlediniz mi? tek yalan söylemeyecek, söyleyemeyecek varlıklar olan gönülleri. o haykırışlar vurmadı mı hiç kulağınıza?

    ama ne önemi var değil mi? sadece o aptal zekanız, aklınız. hatta akılsızlığınız. dahası aptallığınız...

    oysa karşınızda size sadece sevgiyle gelen, size sevgi kazandırmak isteyen kocaman gönüller var. ve sizden tek istedikleri sadece sevgi yine. başka hiçbir şey değil...

    ama siz istemiyorsunuz. gurur adına, onur adına silip atıyorsunuz seviyi, sevgiyi. üstelik hiç düşünmeden. sokmuyorsunuz içeri o taş duvarlardan kimseyi. bilmiyorsunuz ki asıl onursuzluk, akılsızlık, aptallık gönlünüzü reddetmeniz. işte asıl o zaman kaybediyorsunuz. o zaman düşüyorsunuz karanlıklara. hayatı o zaman kaybediyorsunuz. can yakıp, kalp kırıyorsunuz...

    siz gönüller... bundan sonrası sizin için... siz yücelerden yücesiniz. ululardan ulusunuz...o tas kalplilere, zalimlere, hainlere inat, dünyaya inat sevin. sevilmeseniz de, taslansanız da, yuhlansanız da vazgeçmeyin. vazgeçmeyin be, yıkın zalimlerin yalan dünyasını. yeni bir dünya inşa edin. yeni dünyanızın temllerini sevgiyle, aşkla kurun. yaşamanızın tek amacı bu olsun. aç kalın, açıkta kalın, divane olun, aklınızı kaybedin gerekirse...

    ama vazgeçmeyin, bırakmayın peşini. siz utanmayın. gerin göğsünüzü tüm dünyaya. gelsin zalim kursunları. elbet yaralanacaksınız. ama yıkılmayın, düşmeyin...

    vuslat için vazgeçmeyin...
    3 ...
  40. 47.
  41. tek dostu ve tek düşmanı aşk ve sevgi olan.
    0 ...
  42. 48.
  43. sonunda yüz yüze geldik kardeş yazarıdır...makina zirvesinde bir sürü hatun kaldırmıştır aramızda kalsın..*
    0 ...
  44. 49.
  45. 50.
  46. nickiyle sempatimi kazanmış uuser. inadına gönül diyenlerdeniz. takipçisi olacağız.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük