bir insan oluşumu tarafından, kendilerine gönderme yapılan 'baazılaarı'nın isyanıdır.
erol saatin geceye yaklaştığı vakit, lokalden çıkmış evine doğru gitmekteydi. yarın erken kalkacağı için sadece 2 bira içmişti. yoksa tieehh en az 7. evine ulaşmasına daha iki sokak vardı ve kendini çok yorgun hissediyordu. pederine umarsızca yakınıyordu. çünkü söz verdiği, fazla yakmayan öğrenci arabasını almamıştı. erol'un köşeyi dönmesiyle, önüne cüsseli bir adam atladı ve erol'u durdu.
- hooppp birader.
+ hııııııııh(korkma efekti). sen kimsin amk?
- sanane lan dalyarak.
+ yoksa? sen?
- evet ne sandın yarraamm.
+ ergün ne istiyorsun?
- öcümü almaya geldim. ananı belleyeceğim senin.
+ naptım lan ben sana?
- geçen okey oynarken, 'taş çalan baazııı ibneler kendine dikkat etsin' diyip bana gönderme yapmadın mı lan? sesindeki çakallık hala kulaklarımda.
+ yalan mı lan yalan mı?
- lan. madem öyle söylesene adam gibi ismimi zikretsene. korkak.(bu sırada odun arkadan çıkar)
erol o sırada ne yapacağını şaşırmıştı. ilk aklına geleni, arkasına dönüp kaçma fikrini, gerçekleştirmek istedi. arkasını döndü ve;
(fışşşşııvvv)(bir şeyin belirme efekti):
- sen kimsin laaann?
+ ben amerikan başkanı obama. erol seni dövmeye geldim.
- sen nerden çıktın yaa? ben ne yaptım sana?
+ nasıl çıktığımı boşver. yıllardır seni çok donanımlı uydu sistemlerimizle(next & next star)izliyoruz. sürekli bize göndermeler yapıp; 'baaazıları iç işlerimize karışıyor, borumuzu istiyor.' diyorsun ve gözlerinle etrafa anlamlı bakışlar atıyorsun. sadece baaaazıllaarındaki vurguyu çözmek için, bilim adamlarımız 3 yıl çalıştı. nasıl bir vurgudur öyle. bu ne anlamlılık. bu ne gönderme yapmak. bu nası bi şey? sırf bunun için özel silah yaptırdım sana erol. bir daha baaazıları dediğin gibi kendi ağzına vurmaya başlayacaksın. nihahaha.
erol tırsmıştı. 2 kaçış yönü planından birini yürürlüğe soktu. sağa döndü. döndüğü gibi;
- demek burdasın erol.
+ ayselll!!!
- aysel ya. seninle görüşme vaktimiz geldi. görüşüceeezz oğlum seninle.
+ sana ne yaptım aysel ha söyle bana?
- geçen demedin mi ha erol; 'bazılarıııı yaka bağır açık geziyor. bir elden geçirmek lazım.' ha demedin mi?
+ hadi geçir bakalım. o ses tonundaki sinsilik ve fırlamalık aklımdan hiç çıkmıyor erol. hiç.
aysel, arka tarafındaki içi kaya dolu çantasını öne geçirir. evet aklına başka bir fikir gelmemiştir erol'a saldırmak için. bu arada erol son kaçış yeri olan sola döner.(siyasi mesaj vermeyinn lann!)
çıtıtıtak.(sert bir tokat)
- sennnn kimsiinn böhüüühü? kabus mu bu?
+ haha noldu yarraamm.
- sen de mi?
+ evet ben de.
- sen kimsin ki aq?
+ haha. uludağ sözlükten tarrrakk.
- sana ne yaptım lan sana ne yaptım?
+ oğlum geçende başlık açmamış mısın 'bazılarının sözlük kurallarına uymaması sorunsalı' diye? ha söyle bana.
- pekii.. pekii.. sana olduğunu nasıl anladın?
+ zall sağolsun. zallamadı beni ve konuyla ilgilendi. o, her düşünenin ne düşündüğünü bilir. o yücedir. o, o dur.
- başlık açarken oluşan eleştirmeliyim!duygusunu hissedebildim. beni o his buraya getirdi.
o sırada 4ü de aynı anda erol'un üstüne yürümeye başladılar. erol ne yapacağını bilmiyordu. kendini 4lünün eline bıraktı. yapabileceği bir şey yoktu. sağdan, soldan, arkadan, önden üstüne gelen 4lü görünce kaçamayacağını, filmlerden biliyordu. gözlerini yumdu. o sırada, aniden, cırtlak bir ses duyuldu.
- erolll ne yapıyorsun orada?
erol kurtuluşu bulmuştu. bu annesiydi. eğer 'anne beni dövcekler.' dese bu geceliğine kurtulacaktı; ama yarın yine sıkıştırılacaktı. onun için;