Mehmet Güreli'nin yönettiği, peyami safa'nın Selma ve gölgesi adlı eserinden uyarlanan ve katıldığı bir çok festivalden eli kolu dolu dönen 20 martta vizyona girecek olan merakla beklediğim film.
110: karanlıkta yürüyen bir gölgeyim aslında. geçersin yanımdan ama hatırlamazsın adımı bir daha diye gider. radiohead-exit music müziğinden esinlendiği ya da araklandığı bellidir. güzel parçadır fakat albümün içinde dinlenecek daha güzel parçalar vardır.
sokak köpekleri: bir rüya o kadar gerçekti,beni hep içinde hapsetti
bir ışıktı karanlıkta, götürdü buradan uzaklara
hepsi sonsuz gibiydi, elimi tuttuğunda
ama hepsi beni terk etti, gölgesi kaldı ardında
ve rüya o kadar güzeldi,beni hep içinde hapsetti
gerçekti dokunduğumda, benimle tuttundu zamana
hepsi sonsuz gibiydi, elimi tuttuğunda
ama hepsi beni terk etti, gölgesi kaldı ardında
bir yerde bıraktın, her şeyden uzakta
hep uzun bir yoldu, bugünden yarına
bir yerde bıraktın, her şeyden uzakta
benden aldığın her gün hep daha fazla
rüya o kadar güzeldi,beni hep içinde hapsetti
ışık yoktu yarında, yürüdüm daha uzaklara
hepsi sonsuz gibiydi, elimi tuttuğunda
ama hepsi beni terk etti, gölgesi kaldı ardında...
diye lirike sahiptir. bir ilişkiye yazıldığını düşünüyorum. aşıksındır, hep onla olmak istersin. onun yanındayken mutlusundur. hep aklındadır. elini tuttuğunda... sonsuz sanarsın fakat hepsi seni terkeder gider. dünyada sonsuz mutluluk yoktur malesef.
feridun düzağaç: sesimin gölgesi ol
şarkılar söylerken yanımda bulayım seni
hüzün gözlerimden akmasın yarın çok geç
hemen şimdi ellerin
kirletirken incitirken sokaklar düşlerimi
örseleyip yok ederken yaşamak yüreğimi
içime saklan hep orda kal
her solukta duymalıyım seni
umudumda kal umrumda ol
sensiz anlamsızım sevgi...
feridun düzağaç genel acıtan, acınası parçalarından biridir. arkadan kadın bi vokalin haykırışları vardır. parça güzeldir fakat standart feridun acıtasyonlarındandır. yanlış anlaşılmasın, çok severim feridun düzağaç'ı. fakat hiç bir kişi için bu kadar üzülmeye değecek şarkı sözleri yazılmamalı. insanları güçsüzleştiriyor sadece. gereksiz.
çinde insanların ruhlarını yansıttığına inanılan... ölen hanedan karısının ruhunun gölge oyunlarıyla tekrar hayata döndürülme çabasının malzemesi... chuck palahniuk un choke adlı kitabında kayalara çizilip sahibini ölümsüz kılan şey aynı zamanda..
mehmet güreli'nin peyami safa'nın selma ve gölgesi kitabından uyarladığı polisiye/gerilim türünde filmi. böylesine bir çınarın dalında eksik bir yaprağa uç vermesi/ışkın vermesi gerçekten sevindirici. güreli'nin yaşadığı dünya her zaman sanata gebe topraklara sahiptir. bize düşen bu bereketli toprağın izini sürmek.
Bütün denizleri ardında saklayan, bütün güneşleri, bütün güzleri, bütün kobalt renkleri, bütün ötüşleri, bütün dirimleri, bütün bütün büsbütünlükleri..
psikanalizmin öncülerinden carl jung'ın psikoloji literatürüne kattığı terimlerdendir. jung'ın gölge*si, freud'un bilinçaltı*na çok benzer. kişinin yüzleşmekten kaçındığı, toplumdan sakladığı, hoş karşılanmayan istek ve fikirlerdir.
tam karşıtı, personadır. persona, kişinin sosyal maskesidir. toplumda -ve tabi kendine karşı- sergilediğinde olumlu etki yaratacağını düşündüğü davranışların kökenini oluşturur persona.
jung'a göre persona ve gölgesini dengeleyebilirse kişi, sağlıklı bir psikolojiye sahip olabilir. personanın ağır basması, yani sosyal maskesinin baskın olması, kişinin kendine iç gözlem yapmasının önüne geçer. gölgenin baskın olması da uyum problemlerine neden olur.
"Işığın ve cismin olduğu yerde gölge vardır. Gölge; karanlık değil, ışığın eksikliğidir. O yüzden eksik yanlarımızla yüzleşmeli ve bizi ışığa götürmesine izin vermeliyiz. Yeter ki gölgemiz kendi gölgemiz olsun!. Son dönemde fotoğrafçılığa merak saldım ve gölgeyle tanıştım. Daha önce Ayna ve Suret'in şarkısını yapmak istiyordum ama daha sonra gölgeyle tanışınca gölgeyi araştırma fırsatım oldu. Gölge; ışığın olduğu her yerde var. Gölge demek karanlık demek değil, eksiklik demek. Işığın eksikliği demek! Gölgemizin bizden daha büyük olmaması gerekiyor, ışığımızın bizden daha yukarıda olması gerekiyor. Bu albümü kendi gölgesine sahip çıkan bir albüm olarak tanımlayabilirim.'