inanç çakıroğlu'nun ikinci kitabı. yazdığı birinci kitabın öldükten sonra yayımlanmasını isteyen yazarın kitabında pek çok tanıdık olaylar var. orhan pamuk dan kara kitap, ihsan oktay anar dan puslu kıtalar atlası ve umberto eco dan foucault sarkacı. kısaca özetlersek; istanbul'un yeraltı dehlizleri, simyacılar, tapınak şovalyeleri, tehlikeli kovalamacalar, yalnızlık, bıkkınlık ve arayış ile geçen kitap, geçmişin bugün ile süpriz kesişmesiyle son buluyor. sürekli yağmur yağan bir atmosferde cabası.. özellikle yukarıda saydığım kitaplardan hoşlananların bu zor bulunur kitaba bakmalarında yarar var.
" 'Gölge Avcılarını nasıl bulabilirim?' 'Bulamazsın, ancak onlar seni bulurlar. Belki amatör bir edebiyat dergisine yazacağın yazıdan, belki doktora tezindeki gizli anlamlardan, belki de bir lokantada yemeğini beklerken okuduğun kitaptan seni tanıyarak sana ulaşmaya karar verirler. Ya da kimi zaman yaptıkları gibi, sen fark etmeden bir Gölge Avcısı olarak kullanırlar seni...' " Gölge Avcıları Kulübü, Ortaçağ'ın ezoterik örgütlerinden Osmanlı'nın Batıni tarikatlarına uzanan iç içe geçmiş zaman ve mekan örgüsünde, üç yüzyıl öncesinin istanbulu ile günümüz istanbulu'nu anlatır. Elyazması metinlerden bugüne sizin bu masalsı dünyada bütün isimler, rakamlar, rastlantılar ve hatta bütün harflerin bir anlamı vardır. Artık her gölgeden kuşkulanmaya başlayan Melih'in cevabını merak ettiği tek bir soru vardır: "Yoksa yaşam dediğimiz şey aslında bir gölgeden mi ibaret?"