"ben bu şarkıyı nerden biliyorum lan!" diye kafayı yememe sebep olmuş 110 parçası. sonunda bulup rahatladım: evet beste radiohead'den exit music'in neredeyse aynısı. bilğim yok belki grupta bunu açıklamıştır ama eğer kendi besteleri olduğunu idda ediyorlarsa cidden ayıp.
feridun düzağaçın en can alıcı şarkılarından biri..sözleri de şöyledir..
Sesimin gölgesi ol
şarkılar söylerken yanımda bulayım
seni
Hüzün gözlerinden akmasın
Yarın çok geç hemen
şimdi
Ellerin
Kirletirken
incitirken sokaklar
düşlerimi
Örseleyip yok ederken
Yaşamak yüreğimi
içime saklan hep orda kal
Her solukta duymalıyım seni
Umudumda kal umurumda ol
Sensiz anlamsızım Sevgi
bilmediğimiz görmek istediğimiz kötü yönlerimizdir. barışmamız gerekendir. isteğimiz dışına çıkıp bazen bizi çepeçevre sarandır. günahkarların her zaman arkasındadır. çocukların ise yoktur-çocukların gölgesi olmaz derler]: güneş her zaman zaten onların tepesinin üzerindedir.
öğrenmedikçe büyür gölge:bir hayvana dönüşür. bir bozkırkurduna:bir tutku yılanına bir diğerine. öncelikle bir kafese kapatır kişi bu hayvanı. kamçılar sürekli. hayvan acı çeker sürekli; tanımadıkça kin besledikçe kişiye geri dönecektir bunlar.. bu sefer hayvan eline kırbacı alır:insanı kafese hapseder. maymun gibi oynatır. kırbacı vurur!
kafesin dışına çıkar. bir hayvan gibi dolanır insan. roller tekrar değişir sonra: oysa istediği dövülmek değildi hayvanın ''anlaşılmaktı[r]''. ama gölgesine basıldı insanın o da duramadı!
carl gustav jung un gölge tanımına göre anti ego gibidir. insanın benimsemeyip dışarıda bıraktığı her şeydir. örnek olarak sevmediğimiz özellikler olabilir, bir arkadaşımız bu özelliği taşıyor olabilir nasılda nefret ederiz ondan. kendimizin dışında ne varsa nefret ederiz, sevmeyiz, dışlarız hatta iğreniriz. bunların toplamına gölge yada anti-ben denir. ancak insan içinde egosu olduğu gibi anti-egosunuda taşır. ve anti-egosu ile barışmazsa yarım insan olarak kalır.
(bkz: forty six and 2)