tarihinin hiçbir döneminde gelmediği kadar gündeme gelecek gökçeada böylece. bu deprem hayırlı bir depremdir gökçeada için. bu haftasonu ve takip eden günlerde gökçeada'da işler patlayacak.
nasıl ki kınalı kar dizisi cumalıkızık'ı, melekler adası trilye'yi meşhur ettiyse, bu deprem de gökçeada'yı meşhur edecektir.
gökçeada'ya gidin, gökçeada'nın tam ortasındaki köy kahvesinde bir sade kahve içmeden ölmeyin...
daha önce gökçeada'ya tatillerde defalarca kez gitmiş biri olarak belki de türkiye'nin en güzel, en sessiz, en sakin yerlerinden biri olduğunu söyleyebilirim.
gürültü, hava, su, çevre kirliliğinden eser yoktur. türkiye'nin en doğala yakın yerlerinden biridir.
ayrıca rum köyleri bilhassa gezip görülmeye değerdir. kendinizi bir anda selanikte veya rodosta hissedebilirsiniz. yazın gidilirse deniz, güneş, kum şahane zaten. onun yanında kültür turizmi için de birebirdir.
Çanakkaleden Eceabat a geçilip oradan feribotla gidilen ada. ben şahsen pek sevmem. kıraç ve büyük bir adadır. feribot günde 2 seferdir sabah gider akşama dönersin eğer kaçırırsan sıçarsın. tatil için Bozcaada tercih edilmelidir. bilginize.
25 yaşında üstünyarış bir türk olmama rağmen şimdi haberim olan adamızdır. ulan böyle bir ada var mıymış lan? az resimlerine baktım da efsane biyere benziyor. burada kimler yaşar necidir ne iş yapar bilgi vermek isteyen özel mesaj atabilirse çok memnun olurum.
doğasının güzelliği,havasının güzelliği,huzur veren atmosferi yanı sıra muhteşem denizinden bahsedilmemesi ni garip bulmuşumdur o kadar temiz ve o kadar berrak ki hakikaten suya kafayı sokup yüzdüğüz zaman kol kadar balıkların size eşlik ettiğini görüyorsunuz.
küçük bir yer olan üzerinde büyük dolaplar dönen tatil adası diyeceğim ama askerden geçilmiyor, kime baksanız asker, asker eşi ve çocuğu, resmen askeri alan olup çıkmış, zaten adada tarım veya hayvancılık yapılmamakta her şey feribotla gelmektedir, rum okulu hadisesi ilginçtir fakat adadaki rumlar bunu bekleyerek yıllarca adadan gitmediler, adamların değil adada geçim kaynağı sadece kafalarını soktukları evleri vardır, bunlara maddi desteği yunanistan sağlamakta adamların adayı terk etmemesi için her ay düzenli para göndermektedirler.
Bayram itibariyle sessizliğinden rahatsız olduğuumuz. Genelde de sessiz olan, hava muhalefetiyle herkesin kafasına göre gidip gelemediği içinde bulunmayı şans olarak değerlendirdiğim türkiye'nin en sulak adası.*
4 günlük kamp sonunda hayatımda ki en güzel tatil anlarını yaşadığım güzel yerlerden biri.
uğurlu köyüne 1-2 kilometre uzaklıkta saklı koy denilen yerde yaptık kampımızı havanın serin ve rüzgarlı olması yanında sezonunda sonu olması dolayısla tek başımıza bütün sahil emrimize amade idi. mükemmel zaman geçirdik 1 akşam çok rüzgar olması sebebiyle çadırın içinde uyumakta zorluk çektik gerçekten muazzam insana enerji depolayan bir yer.
bu arada tüm adayı tam anlamıyla gezdik gitmedik yer bırakmadık.
köyler gerçekten çok güzeldi.
marmaros yolunda görülebilecek ormanları tarif etmek gerçekten imkansız.
buraya tatile gitmeyi düşünüyorum fakat hiç bir bilgim yok aydıncık plajında bi pansiyon baktım ama pansiyon civarında lokantaydı fast fooduydu tostçusuyduu pidecisiydi var mıdır yok mudur hiç bilmemekteyim. bilen eden varsa yardımcı olabilir mi diye figan ettiğim memleketimin adası.
hayatımın 4 yılını yemiş, gidilmeyip görülmemesi gereken yer.
bir kere efendim çanakkale'den gitmeyi düşünüyorsanız minimum 1 saat 45 dk kabatepe üzerinden geçmeyi düşünüyorsanız 2 saat feribot yolculuğuna hazır olmanız gerekir.
ada küçük, sevimsiz, sade bir yerdir. barı, eğlence yeri yoktur. denize girilir ve çıkılır. tek aktivitesi budur.
ve bir de okumak. adada benim de 4 yıl okuduğum bir anadolu öğretmen lisesi, bir endüstri meslek lisesi, bir genel lise ve bir de neden orada olduğunu hiç anlamayacağım çanakkale 18 mart üniversitesi gökçeada meslek yüksek okulu bulunmaktadır. kendime değil adadaki üniversite okumaya gelmiş kız tavlayıp gezip tozacak delikanlılara ve ortamlara akmak için ailesinden kopup gelmiş kızlara acıdım o 4 sene boyunca. adamlarda sosyal yaşam hiç olmadı kanımca.
adanın insanı tek huzura erdirecek tarafını bizlere +65 olduktan sonra göstereceğinden şüphem yok. gerçi ben emekli olsam bile gitmem artık oraya.
son olarak ada özellikle mart,nisan ve mayıs aylarında birçok rüzgar surfu turnuvasına ev sahipliği yapar ve yazın yunanlılar ve bulgarlar'ın gelmesiyle de hafifçe hareketlenir.