bundan yıllar önce (çocukluk çağlarına denk geliyor) anadolu'nun adı bilinmeyen bir köyünde, yaz aylarında hep yapılan (Balkonda -dam- serilen döşek ve yorganlar ile) bir eylemdir. şimdi üç beş yılda bir gittiğimde yaptığım eylem. nemsiz hava sabah serinliği tatlı uykusu çok organik. istanbul'da yaşamak çok zor.
Ortaokul yıllarında Dersim'in küçük bir köyünde, dam üzerinde kuzenlerimle toplanıp gökyüzünü izlerken uydurduğumuz hikayeleri dinlerdik. Bize sabah uyandığımızda önce sen uyudun kavgası yaptıran eylemdir.
Genellikle köy yerlerinde yapılır. Köy evlerinin geniş balkonları olur ve orda yatılır. Hem serin serin esen rüzgar hem de gökyüzündeki yıldızlar insanı hemen uyutur.
günümüzde büyük şehirlerde uyurken nasıl koyun sayıyorsak öyle hayal ederek yapabileceğimiz eylem. Her yer beton olunca gökyüzünü görmesi pek mümkün olmuyor görsek dahi sanki arkham city deyiz gibi bulanık bir gökyüzü yapılacaksa köylük yerlerde mümkün.
Köyde yapardım serin olduğu için polarımı ya da hırkamı alırdım o sessizlikte duyduğum sadece rüzgarda ağaç yapraklarının çıkardığı ses ve cırcır böceklerinin sesiydi. Şehrin göbeğinden uzak fazla ışık olmadığı için yıldızlar çok yakın geliyordu. Böyle bir ortamda huzur buluyorsun hayal kurmakta o kadar kolay oluyor ki sayısız hayaller kurdum burada ve her seferinde uyuyakaldım.
En son 2009 yazında Tekirdağ'da yapmıştım yengemin yeğeniyle. Terasta yatıp yıldızlar altında konuşuyorduk. Tabi geç olunca uyuyakalmıştık. Güzel zamanlardı be...