masalların sonunda anlatanın söylemesi elzem cümle.biri kahramanlardan birine biri diğerine biride dinleyene ya da duruma göre okuyucuya düşer düşmesine de sebebi belli değildir.
adeta bir yabancılaştırma efektidir. "ulen hiç bişeye şaşırmadın buna mı şaşırıyosun" manası taşır.
küçük çocuğu gerçek dünyaya döndürmek için dahiyane bir yöntemdir.
gökten üç elme düştü şıp benim alnıma şıp anamın alnına gibi tehlikeli bir tekerlemedir tamamı aslında.ama söylemeyin şimdi gerek yok,yanlış anlaşılır.
mişli geçmiş zaman çok uygun bir cümledir. ben söyleyenin yalancısıyım deme hakkını verir insana. "ondan sonra üç elma düştü hacı" diyen adama hadi lan deme hakkına sahipsinizdir de "düşmüş" diyen adama ancak "olur mu oğlum öyle şey" diyebilirsiniz.
yeme, yeme, yeme arkadaşım.
havva bir tane yedi, cennetten dünyaya sürüldük. bu sefer nereye gideceğimiz de belli değil, hiç sürükleme bizi birdaha peşinden boş yere.
beyaz atlı prensin olduğu masallardaki son cümlelerdir. adı üzerinde masal işte...beyaz atlı prensin gerçekte var olmadığı gibi gökten üç elma da hiç bir zaman düşmeyecek.