katakofti sekizli muamma hikaye kitabı çerezdir. bir saate yersin. beğenmezsin son sayfada iki satır vardır, o da olmasa gördüğün yerde dövmek bile isteyebilirsin. ama o iki satırı okuduktan sonra verirsin şükuyu
söz konusu iki satır ;
--spoiler--
evvela
- Allah vardı ve ondan başka bir varlık yoktu.
- hala ondan başka varlık yok.
--spoiler--
özellikle bu devirde ; trt kurumunda daha ilk programında, öyle ince ince bektaşilikten dem vurursan kaydırıverirler ayağını diye nasihat edilesi tatlı abimiz.
afilli filintalar da bulunan yazar. ilginç saçları vardır. birde ilginç 2 kitabı var bu adamın. ilk kitabında 8 ikincide 99 farklı şekilde aynı hikayeyi anlatmaktadır.
yazarlığı ya da edebi kişiliği bir yana değerli insandır, ontoloji ve bilgiye dair ufuk açıcı görüşleri vardır büyüklerimizden ile başlayan cümleleri can alıcıdır.
Kendisini ilk kez dublörün dilemması kitabinin kapak resminde gordugum yazardir. Sonra kafa dengi isimli bir programi oldugunu ogrendim. Iki de kitabi var. Deneysel edebiyat gibi bir akimin turkiyedeki temsilcisiymis. Henuz okumadim ama bir tespitine rastladim ki yazara helal dedim. Diyor ki; "aristo ustasına ihanet etmiş, akademiden kaçıp lise kurmuş bir insan. nasıl hala ciddiye alınıyor anlayamıyorum: adam liseli beyler!
katakofti ve kurmaca alıştırmaları isimli iki kitabı bulunan yazar.
deneysel edebiyat alanında çalışmaları bulunmaktadır. ayrıca selahattin yusuf ve tarık tufan'la kafadengi isimli bir program yapmışlardır ve http://www.afilifilintalar.com/author/gihsan adresinde yazıları bulunmaktadır.
birkaç gündür, sosyal medya üzerinden kendisine saldıran güruhu tokatlamakla meşgul münevver.
kim olduğunu, kimden olduğunu şöyle açıklamış:
"türkmen alevisi emekçi bir ailenin evladıyım. istanbulun göbeğinde, bir gecekonduda büyüdüm. hiç solcu olmadım, sağcı da olmadığım gibi. delikanlılığımı komünist parti saflarında faşizme karşı mücadele ederek harcadım. bolşevizmin işçi sınıfı üzerinde yeni bir burjuva-küçükburjuva tahakkümü inşa ederek devlet kapitalizmine vardığını görerek partiden ayrıldım. sınıfın en alt katmanından başlayacak konseyci bir sosyalizm için tersaneye, fabrikalara koştum. kariyerini bırakıp benimle işçileşen bir avuç yoldaşımla bir şeyler yapmaya çalıştık, yenildik. bolşevizm eleştirisinin ardından, ideoloji denen şeyin ne mene bir şey olduğunu anlamaya çalıştım: ideolojinin modern zamanlarda dini ikame ettiğini gördüm. yanılsamalardan mistifikasyonlardan ve tersine döndürmelerden kurtulup hakikatin peşine düşünce irfanla tanışmış oldum. elan o mektebin tembel ve ahmak bir talebesiyim.
velhasılıkelam, hiçbirinizden değilim! allahın günahkâr bir kulu, fahr-i alem efendimizin asi bir ümmeti, hanedan-ı ehl-i beyt-i mustafanın (allahın selamı onun ve pak ehl-i beytinin üzerine olsun) ayağının türabı ve ariflerin kapısının bir köpeğiyim, elhamdülillah."
sosyal medyada, haberin başlığı üzerinden gökdemir ihsan'a yönelik bir saldırı başlatıldı. saldırı diyorum çünkü; yazılanlar hakaret içerikliydi ve en ufak bir fikir kırıntısı dahi içermiyordu. yorumlar genelde; "ahahah dinci cehalet", "tesbih böceğine dönüşseydi iyiydi", "ne içtiyse aynısından bana da", "neden islamcı olmamalıyız" şeklindeydi.
kim olduğuna, konuyla ilgili söylediklerine ve yazdıklarına göz atma gereği duymadan, sadece bir cümle üzerinden birini karalamak tam da sosyal medya münevverlerine göre bir işti -ki bunu başarıyla yerine getirdiler-.
gökdemir ihsan'ın, "ooo, linç: vururum bir dal!" başlıklı yazısında bahsettiği şeyler durumu anlayabilmek açısından önemli. (bu yazı 5 ay önce, özelde ömer tuğrul inançer, genelde yalan yanlış bilgiler üzerinden linç edilen herkes için yazılmış.) http://www.afilifilintala.../ooo-linc-vururum-bir-dal
gökdemir ihsan'a saldıranlar kendilerine yazık ettiler. adam resmen kelimelerle, cümlelerle tokatlamış zavallıları.
'kafa dengi' programı ile tanıdığım daha sonra söyleşilerine gidip bilgisinden, konuşmalarından istifade ettiğim güzel bir yazar. hoşsohbet bir insan kendisi. 'kurmaca alıştırmaları' kitabını da okudum ve çok beğendim, bu kitabı raymond queneau'nun 'biçem alıştırmaları' kitabına nazire olarak yazılmıştır.