gökanlam

entry2 galeri0 video1
    1.
  1. sen buzul mavi, sen kaç yılın aynalı dolapları
    kırılan bardakları elbiselerin ve çocukları
    lekesiz gözleriyle ne kadar maviyse o kadar hiç konuşmadıkları
    sen buzul, sen devamlı, sen...
    yaklaş bana, kimse hiçbir yere dokunmasın
    bana sessizlik et, düğümle saçlarımı
    çözülsün bu kartopları, gece yanan fırınlar, içimin sayıları
    akıt kanımı biraz, kimse hiçbir şey söylemesin
    kimse artık hiçbir şey söylemesin
    bana yalnızlık et, birleştir yalnızları
    sen buzul, sen devamlı, sen…
    sen kaç yılın aynalı dolapları

    kim bilir neydi biraz bir yüzü dünyadan çıkardıkları
    bir şeyi hiç sevmedikleri, sevince tekrarladıkları
    yani bir yaşam gibi yaşattıkları ölümü, korunamadıkları
    dökül artık, çözül artık ve akıt bütün kanları
    büyüt en büyük şeyi
    bize yalnızlık et, birleştir yalnızları
    yeni bir kan ol, getir en yeni anlamları
    bomboşuz, korkuyoruz da.. bunu anlatmak için şehirde
    bayram vardı
    öyküler vardı dergilerde, beyaz fareler, cansıkıntıları
    bir gün ki şehir yandı, şimdi hiçbir şey anlatılmasın
    artık hiçbir şey anlatılmasın
    denilsin, soğumuş ceylanların ateşten dilleri kaldı.
    sen kaldın, bir de sen ey buzul mavi
    bizi bul, bizi yarat, bize güzellik et şimdi
    bomboşuz, korkuyoruz da.. ve kemikleri bunlar gökyüzünün
    altında öyle tedirgin ilk çocukları ölümün.

    1962 senesinden trt'nin arşivinden gökanlam 3 şiirinin edip cansever'in kendi sesinden seslendirmesi için:

    0 ...
  2. 2.
  3. edip canseverin sesinden dinlenince yüreği kıpır kıpır etmiş şiirdir. ne güzel şiirdir. ne de güzeldir.

    yaklaş bana, kimse hiçbir yere dokunmasın
    bana sessizlik et, düğümle saçlarımı
    çözülsün bu kartopları, gece yanan fırınlar, içimin sayıları
    akıt kanımı biraz, kimse hiçbir şey söylemesin
    kimse artık hiçbir şey söylemesin
    bana yalnızlık et, birleştir yalnızları
    sen buzul, sen devamlı, sen…
    sen kaç yılın aynalı dolapları
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük