ilkin bir ışık parıldar sonra * elektirik kesilir, siz kapanan bilgisayarın karşısında tam sövmeye hazırlanırken bir ses duyulur, işte o ses gök gürültüsüdür.
simsekten sonra bu sesi duyana kadar saniyeleri sayar, kac sn oluyorsa 100 le carparsanız gürültünün size olan uzaklıgını yaklasık olarak buldugunuz tabiat olayı.
küçük yaşlarda korkulan ve duyulma anında annenin yanına sığınılan,yetişkin olunduğunda ise korkmanın ne kadar saçma bir şey olduğu anlaşılan doğa olayı.şimdilerde kendini alıştırtsa da hala tam olarak korkuyu yenememişimdir.50-60 yaşlarında bile bu olaydan korkan insanlar vardır.**
Şimşek çakmasından sonra duyulan gürültü. Yıldırımın meydana gelmesine sebep olan çok kuvvetli elektrik akımı, şimşek çakmasına kadar kısa bir zaman içinde, çevresindeki havayı şiddetle ısıtır. Bu ısınma sonucu, hava moleküllerinde birdenbire bir genişleme meydana gelir. Genişleyen hava, hızla daha soğuk havanın bulunduğu yere doğru akma başlar. Havanın bu hareketi, gök gürültüsünü meydana getirmiş olur.
Bugün, fizik bilimi bakımından, tam olarak açıklanması yapılmış olan gökgürültüsü, ilkel çağlarda, oluşumunun fizik yönden açıklanmasını yapamayan ilkel insanlar tarafından, öfkelenen tanrıların sesi olarak kabul edilmiş ve bu sebeple çok korkulan bir tabiat olayı olmuştur.
dunyadaki en etkileyici ses belki de o en alt frekans baslari ve en tiz perde yirtilmalari birlikte duyabileceginiz mukemmel ve guclu karisimdir. vahsi bir guzelligi vardir uzaktan guzel yakindan ise korkunctur.
sağnak yağmurun "az bekle geliyorum" demesidir. duyulunca açık pencereler kapatılır, balkondaki çamaşırlar ve ıslanacak şeyler içeri alınır, sonra takıl kafana göre denir yağmura.
arkasından sararan gökyüzüne bakıp toprağın kokusunu ha şimdi duyacağım dedirten sestir.
küçükken korktuğum şimdi ise duyunca mutlu olduğum bu ses, aslında yaşamın ne kadar güzel olduğunu anlatır bana.* belki de artık ona olan korkumu üzerimden atabildiğimdendir, mutluluk duyarım. içim huzurla dolar. aldığım nefes güzel gelmeye başlar.
--spoiler--
Kış aylarında kar yağarken şimşek, yıldırım ve gök gürültüsü nadiren olur. Yıldırım ve gök gürültüsünü en çok yaz aylarında, hava ılık ve nemli iken yükselen havanın etkisiyle olur. Kış aylarında havanın alçak ve yüksek kısımları arasında ısı farkı az, alçak seviyelerde ise nem de fazla olduğundan şimşek, yıldırım ve sonucunda gök gürültüsü olayı daha az görülür.
Şimşek vaya yıldırım etraflarındaki havayı saniyenin milyonda biri kadar bir sürede 30 bin dereceye kadar ısıtırlar. Isınan bu hava aniden genleşir, genişler. Normal atmosfer basıncının neredeyse 100 misli bir basınçla, ses hızından çok hızlı ses dalgaları yayar. Bu aynen ses hızını geçen uçaklarda olduğu gibi kulağımıza bir nevi patlama sesi olarak ulaşır. Buna gök gürlemesi diyoruz.
Şimşek de, yıldırım da tek bir olay değil bir seri olayın birleşimidirler. Yıldırımın ilk çakışından sonraki yukarı doğru olan dönüş çıkışında, elektrik akımı daha güçlü olduğundan kulağımıza gelen ikinci ses birincisinden güçlüdür.
Yıldırım veya şimşeğin görülmesi ile gök gürlemesinin duyulması arasında geçen süre saniye olarak ölçülür ve üçe bölünürse uzaklık kilometre olarak bulunabilir. Çünkü gök gürültüsünün sesi bize ses hzı ile ulaşırken, şimşek ve yıldırımın görüntüsü gözümüze ışık hızıyla ulaşır.
Gök gürlemesi normal şartlarda 24 kilometreden daha fazla mesafelerden işitilmez.
--spoiler--