nazım hikmet bu adam hakkında 1947 yılında şöyle bir şiir yazmıştır.
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarcasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
kaşıntısı tutmuş kaşımıştır.
allah allah sanki sizin hiç bir yeriniz kaşınmıyor, ya da ne bileyim burnunuzu karıştırmıyorsunuz.
başka gezenlerde yaşıyoruz zannımca. houston we have a problem!
Uyuşuk adamdır , kıllıdır . Görenlere kaç aylık dedirtecek hacimde bir göbeğe sahiptir . Akşamları tv karşısında bira içer , tuzlu fıstık yer ve sikca geyirir.
Ogggg . Daha fazla yazami ..
müslümandır. okumaz , düşünmez , sorgulamaz , araştırmaz , şaşırmaz , karşı çıkmaz , türk düşmanıdır. elbet tarih sahnesine karışacak arapsı duygularıyla türkiye mekke arası tek seferlik mekik dokuyacaktır.