ne kadar diyet ya da spor yaparsanız yapın her daim göbeğinize yer etmiş, gitmemekte inat eden bir avuç da olsa yağ bulmak mümkündür. zayıflıktan kaşığa dönen suratınıza rağmen o bir avuç yağ şanlı bir direnişin bayrağı misali göbeğinizde sallanır.
esasen bunun sebebi çok makul bir gerekçeye dayanır.
insan mideye en yakın yerden yağlanmaya başlar ve yağlanma prifere doğru yayılacak şekilde devam eder. yağların azalıp erimesi süreci ise periferden yani yüzden ayaklardan başlayıp en son mide civarında son bulur.
göbeğinizdeki bir tutamda olsa yağı eritebilmeniz için insanın limitlerini zorlayacak yağ oranlarına düşmeniz gerekmektedir. yüzde 6-7 lerden bahsediyoruz ve bunun ciddi sağlık sorunlarına yol açma riski de söz konusudur.
iyisi mi siz o yağları sevmeye çalışın. muhtemelen bu uğurda ne yapsanız nafile olacaktır.
kahverengi yağlar olarak adlandırılan yağların çok zor erimesidir. buradaki yağları eritmek için günde en az 2 saat yürüyüş yahut en az 1 saat koşu yapacaksınız. ek olarak mekik ve şınav yapmak da şart. tabi zorlamadan. beslenmeye de dikkat ettiğiniz takdirde vücut o bölgedeki yağları otomatikmen eritecektir.
allaaam iyi ki babama çekmişim.
boy pos ebat çelimsizlik aynıydı.
bir de üstüne bende acıkma mevhumu yok. salsam normalde 30-35 saatten sonra acıkıyorum. onlarca yıldır da tek öğün yerim.
yaşımdan genç gösteriyorsam bunun payı vardır sanırım.