eğer gerçekten aşıksan , seviyorsan; insan, gururundan çok şeyi kaçırabileceğinden , aşktır diyebilliriz. gururu , önüne çekilmiş bir halat misali düşünmek lazım. ona gitmek isteyip gidememek gibi. öbür türlüsü de şu; yahu sende hiç mi gurur yok olayında, o set çekilmiş halatın arkası kendini geri getirememek, vazgeçememek gibi.
Gurur. Aşk bitince vay efendim ben bunu nasıl gururuma yedirdim de şöyle ettim vicdan azapları başlıyor. Bunu diyenin de her seferinde aşkı seçmesi ayrı bir ironi.
önce 'aşk elbette' dedim. gururumu hiçe saydım. 'asla yapmam' dediklerimi birer birer yaptım.
sonra ne mi oldu? önce yine her şey çok güzeldi. fakat yapacak olan yine yapardı. yaptı da yapacağını.
Sonunda ne mi oldu? ne gurur kaldı ne aşk. sadece kalbimde çok ağır bir acı.
her boktan hoşlanma hissini aşk sanıp gururu hiçe sayanlar için gurur. ödün vermeye değmeyecek en güzel duygu. zaten sen ne kadar seviyorum desen de o adamda o göt yoksa elden birşey gelmez. durumu kabullenip kıçınızın üstüne oturmaktan başka çareniz de yoktur. ha yoksa siz yine de gururunuzu ayaklar altına alıp gidip o kıymet bilmeyen denyoya laf mı anlatacaksınız. hiç sanmam, çünkü onun anlama gibi bir derdi olmayacaktır. o hayatına devam ederken siz de böyle arkasından mal mal üzülün. şarkılar dinleyip ağlayın falan. Dünya sanki ondan ibaretmiş gibi davranın. dönüp de aynaya bakmayın sakın, ben ne yapıyorum da demeyin. sakın ha sakın kendinize odaklanmayın. oturup kendinize acıyın sadece olur mu? aptal gibi kendinizi paralayın. ama şunu bilin ki onun zerre umrunda olmayacaktır.
bazılarına katılmadığım başlıktır zira bence erkek doğası gereği gururludur kadın fedakardır yaradılış gereği analarımızdan da anladığımız üzere ama bizim yeni nesil tripli kızlara bakınca insanın buna inanası gelmiyor orasıda ayrı mesele şimdi.