moderatörlüğü bırakıp geldikten sonra tatil havası yaramamış belli ki. harvey dent olmuş, colonel kurtz olmuş. işleyişinin daim olması için mekanizmasındaki en sert dişli olmasına rağmen, bugün eksi sözlük'ün umrunda olmadığını, kafasına göre takılacağını, yaptıkları ne gibi cezai müeyyidelerle karşılaşırsa karşılaşsın "... aşşa kasımpaşa" olacağını söylüyor. bir nevi mayhem operasyonunun neferi olmuş, rejimi korumak için devrim muhafızıydı bugün en azılı karşı devrimci olmuş, bunda geldiği topraklardaki terzi fikri'nin mücadeleci, isyankar ruhunun olduğuda yadsınamaz. yani kendime soruyorum, her an değil ara sıra aklıma geliyor yani, "bir insan nasıl bir metamorfoz geçirir, nasıl çıldırır" konulu bir tez konusu çıkar. Kendi iç çekişmelerini, sistemin merkezindeyken tam karşısına nasıl çeker" bunlar iyi etüd edilmeli diye düşünüyorum. bilmiyorum, belki de tüm o moderasyon liderliği, tüm o sözlük şatafatı içinde kendisine gelen mesajlardan sonra gerçekten egosu tavan yapmıştır. o astığım kestik numaralarını da ben buna yordum, hani nasıl ki yanına gidipte "abi fotoğraf çektirebilir miyiz?" dediğinizde, hayhay aa ne güzel çıkmışım diyen şöhret insanları vardır, bunun aksine korumayla gezen, fotoğraf çekilirken yüzünü ekşilten tipler de olduğu gibi. işte guru yüzünü ekşiltmeyi, kendini nimetten saymayı seçti. e bugün moderasyonu bırakınca geçici körlük misali o debdebeyi bulamayınca, mırın kırın ediyor, huysuz çocuklar gibi yüzümü buruşturursam belki birileri gelir de "hadi gel sende oyna" der diye düşünüyor. Sözümüzü kendisine uzun ve sağlıklı ömürler dilediğim ömer lütfü mete'nin bir sözüyle bitireyim; "asil insanlar koltukla şereflenenler değil koltuğu şereflendirenlerdir."
tam ben de hemşeri filan ayağına 2 sohbet kurup ekşiye kapağı atarım diyodum ki moderatörlüğü bırakmış. neyse larker moderatör olana dek bekliyecez artık. sağlık olsun. *
vatan cephesi kurmuş, bu cepheye katılmayan herkesi ya siyasetten uzaklaştırmış, ya da tevkif* ettirmiştir. (resmi kayıtlarda böyle geçer, suikastlar vs. de var yani.
ne yapmıştır menderes?
ismet inönü'ye demokrasi dersi vermek yerine iktidarı eline aldığında ismet inönü'den beter baskı rejimi oluşturmuş, en ufak bir muhalefetin dahi başını ezmiştir. adamları ya da fanatikleri tarafından kendisini eleştiren muhabirler, köşe yazarları sokak ortasında ölümüne dövülmüştür.
ne yapmıştır menderes?
chp hükümetinin götünden kan alınarak yapmaya çalıştığı toprak reformunu anında iptal etmiş, aşiretler ve toprak ağalarıyla dirsek temasına girmiştir.
ne yapmıştır menderes?
fatin rüştü zorlu (o da idam edilenlerden) aracılığıyla meclisi hiçe sayarak amerika ile ikili antlaşmalara girmiş ve amerika'ya bugün bile sorunlar yaşadığımız über imtiyazlar sunmuştur.
ne yapmıştır menderes?
said nursi gibi din adamlarıyla kafa kafaya vermiş, bir parti konuşmasında ''siz isterseniz hilafeti bile geri getiririz'' diyebilecek kadar uçmuştur. (muhtemelen acidin yan etkisidir bu zaten)
ne yapmıştır menderes?
kendisine karşı olan öğrenci hareketini kontrolündeki kolluk kuvvetleriyle dozer misali ezmiştir. (bu tanıdık geliyor değil mi?)
ne yapmıştır menderes?
liberal ekonomiye jet hızıyla geçmiş, finans kaynağı olarak da amerikan yardımlarını kullanmıştır. ancak bu yardımların bir karşılığı olacağını hiç hesap etmemiş, ya da günü kurtarma maksatlı görmezden gelmiştir. (ikili antlaşmalar, üstte) sonunda da daha doğrı düzgün bir burjuva sınıfı bile olmayan ülkeyi amerika'nın kucağına oturtmuştur.
ne yapmıştır menderes?
kore savaşı'na bir hiç uğruna askeri ölüme göndermiştir.
ne yapmıştır menderes?
halk evleri, köy enstütüleri gibi eğitim kurumlarını kapatmış, üniversiteleri denetimi altına almaya çalışmış, eğitimi bok etme konusundaki ilk kararlı hareketi başlatmıştır.
ne yapmıştır menderes?
sırf kendisine oy vermiyor diye kırşehir ilini ilçe yapmış, mecliste ''yahu manyak mısın diyen'' kendi parti mensuplarına dahi o miki sırıtışıyla cevap vermiştir.
guru da boş adam olmadığına göre, tüm bunları bilerek gayet yerinde tespitlerde bulunmuştur. siz önce menderes triosu'nun tüm bu bokları yemediğini ispatlayın, ben de kameramı elime alıp ben bir ibneyim, guru beni sikiyor, o da bir ibnedir, yalancıdır, kindar bir komünüktür diye çıplak vatandaş modunda alsancak sahili'nde koşturacağım. yanlış yapan herkesi eleştirmeyi kin olarak algılayanların belli ki hala kuyruk acısı var.
herhalde ekşi sözlüğe yakışmayan tek adam. yani bi ton forumcu bilmem ne var da moderator olup da böyle kendini bilmez başka yok. hani lamborghinin arka kısmı biraz kalkık ya, işte bu adamın arka kısmı onun 5 10 katı derecede havada. hep kibirli işine gelince beyaz a siyah diyen işine gelmeyince tam tersini savunan. onun savunduklarını savunmayanı yeni nesilse uçuran biraz eskiyse çaylak eden hiç yapamadıysa o kişinin mahlas altına girip saçma sapan bi ton zırva yazan gözlerini kibir bürümüş bir garip ademoğlu. ama kendisi ademoğlu olduğunu düşünmüyor o büyük ihtimalle elf zannediyor kendisini ya da yarı tanrı yarı insan kırması. bilemem böyle bir şeyler zannediyor işte. sevmiyorum bu adamı.
renkhaber'e verdiği röportajda nihat genc icin, "Kendisinin Ekşi Sözlük'ü, dahası Ekşi Sözlük ile alakalı olsun olmasın
başka bir çok olguyu da doğru algılayabildiğini düşünmüyorum. Bir
takım varsayımlar, önyargılar ve yanlış bilgilendirmeler üzerine tezler kurup sonra ondan kestirimler yapmak, sonuçlar çıkarmak ve ona
inanmak bence hastalıklı bir yaklaşım açısı." diyen ekşi moderatörü.
(bkz: kavga cıkar) http://www.renkhaber.com/...runa_Bakmiyorum/6883.html
ekşi sözlükteki ''uludag sozlukten arak başlık açmak'' başlığına yazdığı "lan bir sozlugun entry calmasi ne demektir yahu?. entry'i insanlar calar, sozlukler degil. inanmazsiniz burada entryleri insanlar yaziyor, eksi sozluk adinda dev bir bilgisayar degil. deli misiniz? divane misiniz?'' entry ile s.çmıştır.
kendisininin hizmet sektöründe ya da herhangi bir kuruluşta yer almaması gerekir. misal guru bey bir cafe işletse;
müşteri: beyfendi garsonlarınız çok kaba davranıyorlar. bir daha buraya gelmiycem.
guru: ama efendim cafemize neden suç atıyorsunuz. o garsonun kabahati. burada servisi cafe yapmıyor ki. siz gelin yine de.
otel işletse;
müşteri: oteli bok götürüyo insan bi temizlik yapar. rezillik diz boyu. kim buranın müdürü?!!
guru: ama beyfendi temizliği otel mi yapı..
müşteri: bi sus len!!
edit: kısaca yapmayın dese, bize yakışmaz dese yetecekti.
öldüğünde, makam odasındaki kasasından sütyen çıkan, anıt mezar sahibi devlet adamını eleştirdiği için, kendince bu eleştiriye alaycı bir gözle yaklaşan bir arkadaşın hedefi olan yazar.
herhalde ölmek, yaşarken yenen nanelerin üstünü örtmenin yanında, vicdan sızlatan bir masumiyeti de getiriyor da biz bilmiyoruz.
yine de siz menderes ya da özal'a tek kelime etmeyin. pop-entel perspektifte günahtır.
