guru, otisabi birde ssg bir gun internette gezinirken "ulan üzerimizden de ne prim yaptılar anaskim, karma uğruna şebek oldular" demişler. bu kadar. güzel bi hikaye.
- biliderrrrr akıllı ol, burası devletin caddesi. isteyen istediği gibi yürür demiş.
diğer modlarda işin içine karışmış ve tartışma kavgaya dönüşmüş. sonra polis gelip iki tafaıda almış ve karakola götürmüş. karakol sorumlu amiri almış modları karşısına ve sormuş;
- lan siz kimsiniz lannnn! mafya mısınız lannn!! sokak ortasında kavga etmeye unatmıyor musunuz lannnnn!
- komserim ben vergilerimi ödeyen bir vatandaşım. benim derdim yok bu arkadaşlarla. faklat bunlar alemin kralının kendi olduklarını zannedip bize sarıyorlar.
- ya ne bilim ya yazdım öle. şimdi düzeltmeye çalışsam bir sürü vakit geçicek. idare ediver işte böyle.
sonra gökten üç alevli meyve tabağı düşmüş. yanlarına iki 70 lik rakı ve bi litre şalgam suyuda düşmez mi. bulutların üzerinde üstsüz danseden dansözlerden hiç bahsetmiyorum bile. sonrasında vur patlasın çal oysasın..
guru, otisabi ve ssg bir gün evlerinin önünde top oynuyorlarmış. sonra ssg topa fazla abanmış ve top karşıdaki inşaata kaçmış. üçü beraber inşaata topu almaya gitmişler. inşaattaki amcalar bu oğlanları pek sevmiş ve hepsinin şukella butonlarına sırayla basmışlar. şukellayı yiyen yazarlar...
bi dakika bi dakika.. ben ekşide çaylağım. şimdi bu adamlar yazıyı okusa hayatta yazar yapmazlar beni. o zaman;
guru, otisabi ve ssg bir gün tayland'da düzenlenen çok gizli karete şampiyonasına çok gizli bir davet almışlar. üçüde türkiye'yi temsil edip başarılar kazanmak amacıyla hemen tayland'a uçmuşlar. fakat yazarlarımız tayland'da karete şampiyonasına katılmak yerine seks turizmine katkıda bulunmuş, sonrasında bir sürü zührevi hastalık kapıp memleketlerine geri dönmüşlerdir.