Kesinlikle olmaması gereken bir dengesizliktir. ilk gün kabul. Zor oluyor ingilizce düşünüp türkçe konuşmak zor evet. Ama alışıyorsun birkaç saate. Türkiyede ingilizce konuşana efendi muamelesi yapıyorlar. Hiç sevmem.
evet bazıları da bizim anlamadığımızı düşünüp rahat rahat konuşur. geçenlerde bi alamancı benim için almanca ' şu kızı yolmak istiyorum' tarzı bir şey dedi, sonra noldu? aldı cevabını.
Arkadaş ya da aile ortamında bir araya gelindiğimde yapılınca terbiyesizlik olarak görüyorum. Hayır biz anlamıyoruz ve siz o ortamda öyle konuşmakla neler hissedeceğimizi hiÇ mi takmıyorsunuz. Özelse Çık dışarıda konuş.
gurbetçileri eleştirmek hoş elbet. lakin güzel türkçe konuşanların eleştirmesi daha güzel olurdu sanki. (ramen nedir mesela)
şaka bir yana, gurbetçilerden ziyade kendimizi eleştirsek daha olumlu olurdu bence. ama hep suçu başkalarına atmayı tercih ettik. hiç gelişmedik. bi' boka yaramadık. ve ölmedik. çünkü oksijen boldu ve sömürmeliydi...
önce kendimiz güzel türkçe konuşsaydık ya keşke...
ve dünyayı bi' şeye benzetseydik ya, çoluk ve çocuklar için.
beşiktaşlı futbolcuların birçoğu almanyadan gelen gurbetçi olduğu ve almanca da bildikleri için takım arkadaşlarına ayıp olmasın diye kendi aralarında almanca konuşmayı yasaklamışlardır, helal olsun o duyarlı insanlara. hiçbir zorlama olmadan böyle ince düşünmüşler.
genellikle "yabancı bir ülkede yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu düşünenlerin gerçekleştirdiği bir eylemdir. kesinlikle "özenti" olmaktan baska bir anlamı yoktur. ama buna sadece türklerden değil baska devletlerden de örnekler mevcuttur. mesela portekizliler de böyledirler. birçoğu fransa´da yaşarlar ve portekiz´e tatile geldikleri zaman, kendi aralarında fransızca konuşurlar, üstelik konuştukları fransızca düzgün bir fransızca bile değildir.
çok zevkli olan bir aktivitedir. Hele bir de yanınızda yabancı kız falan var ise demeyin keyfinize. Bulunduğunuz mekanda herkes size bakar ve popüler oluverirsiniz bir anda.
gurbetçilerin türkiye deyken yabancı dil konuşması (yurt dışında doğmuş-büyümüş) normal diyelim. ama benim anlamadığım 3-5 sene abd de nba de oynayan bizim insancıklarımız konuşur iken ''aaaam'' tarzı düşünme efekti vermesi ve türkçemizi anglo-sakson ingilizcesinin yanına bile yaklaşmayan, sömürge yayvanlığı ile konuşması yokmu hayret ediyorum.
birisi bu sonradan görme, gavurdan dönme lavuğa; lan angut daha sıçtığın bok okyanusa gitmeden zenci-kızılderili kırması olmuşsun haberin yok demesi lazım.
megersem nedar cirkef mi$iz de haberim yokmu$ diye dü$ündüren konu$madir. konu$ur konu$maz,kime ne? sen ba$ka yerde dogup büyüsen, senin "anadilin" de türkce ile birlikte büyüdügün ülke nin dili olurdu, buna emin ol.
"yaşadığım yerde bir sürü almancı var yani ben seni anlamasam öteki komşu anlıyor ya da yoldan geçen biri. komik.
en kötüsü misafirliğe gidersiniz karı koca sizin yanınızda hollandaca konuşur. işte terbiye."
Gurbet elde ikinci üçüncü sınıf vatandaş muamelesi görürken, kazandıkları para sebebiyle burada pop star muamelesi görmeleri ne yapacaklarını şaşırtır. Biraz daha ulaşılmaz olayım deyip "iş haba" gibi garip bir almancayla memleketlerinin insanları üzerinde daha büyük bir etki yaparlar.
Zaten arabaları ile şaşıran masum köylü, bir de garip lehçeyi duyunca iyice uzaylı görmüş gibin olur.
o kadar olur ki, yaz tatili bitip gavura gittiklerinde arkalarından, "olm benim dayım almanya da" şeklinde konuşularak arta kalan payeler de toplanır. bir nevi balcanı kış için kurutmak gibi.
unuttuğu yarım yamalak türkçesiyle yanındaki türklere rezil olmaktan korkan gurbetçilerin düştüğü durumdur. hava atmak için yapıyosa görgüsüzün ta kendisidir.
gurbetçiler 11 ay köle gibi çalışır 1 ay Türkiye'de tatil yapabilmek için, konu komşuya hava atabilmek için. yabancı dil de konuşurlar, bazı şeyleri de bilmemezlikten gelebilirler. elleşmeyin yazıktır.
gurbetçilerin kendilerini uzaydan gelmiş sanmalarından kaynaklanan durum. bir de bu gurbetçilerin "aaa bundan var mıydı türkiye'de" diyenleri de mevcuttur. sanki burası afrika aq. hiçbir şey üretilmiyor sanki.