Ne olduğu belirsiz insanlar. Ana babalar türk gibi çocuklar avrupalı gibi duran mistik 1990 insanları. Yazlıkta tanıştığım ve aşık olduğum kızın adlandırılması.
ülkeyi terk edip, hatta bir çoğu ülkesinin vatandaşlığını da bırakıp yaşadığı ülkenin vatandaşı olmuşken, klavye başından vatandaşı dahi olmadığı bir ülke hakkında ahkam kesen insanlar var. Neymiş, burayla kültürel bağları, burada yaşayan akrabaları falan varmış. e adama sorarlar tabi madem bu kadar seviyordun neden terkettin diye. hadi tamam, iş yoktu aş yoktu falan filan da, peki benim lavuk ve gurbetçi dostum, rahatı görünce neden vazgectin nüfus kağıdından? çocuk yardımı, işsizlik maaşı hoşuna gitti değil mi?
Vatandaşı olduğu ülkenin değerlerini benimseyebilse, oraya entegre olabilse, adamın tercihidir, istediği ülkenin vatandası olmak der geçeriz fakat, bu adamlar gittikleri ülkelerin de anasını ağlattılar. 30 sene bir ülkede yaşayıp o ülkenin dilini öğrenmemekle övünenleri bile var bunların.
peki sonuç ne oldu? tam olarak şöyle oldu dostlar: ilk olarak bunların ilk üç kuşaklarını, para makinası olarak görüp her iki ülkede de sövüşlediler. çünkü cahillerdi, bunları kazıklamak çok kolaydı. Açın bakın büyük kanalların avrupa yayınlarında, bilhassa reklamlarına, bu güruhun nasıl keriz yerine konduğunu açık bir biçimde göreceksiniz.
ikinci olarak, tam bir zevksizlik abidesine dönüştüler. özellikle almanya da yaşayanların kültürel durumları içler acısı. Ne alman olabilmiş, ne türk kalabilmiş bir ucube sınıfı cıktı ortaya, bunlar ne doğru dürüst almanca konuşabildiler, ne de türkçeyi adam gibi kullanabildiler. türkiye de de, yaşadıkları ülkede de, yabancı muamelesi gördüler. asla bir kültüre ait olamadılar. gittikleri ülkelerde kurdukları yaşam alanlarıyla, o ülkeleri de berbat ettiler. yaşadıkları ülkenin esas insanları, onlardan nefret ettiler. aptal her yerde olduğundan, yer yer ırkçılığa maruz kaldılar. Bunların da çoğu aptal olduğundan, madem onlar bana ırkcılık yapıyor, o zaman ben de ırkcı olurum diyerek, faşist siyasi görüşleri benimsediler. kendi kendilerini rezil ettikleri yetmiyormuş gibi, bir de bizim başımıza cankan, ismail yk gibi yaşam formlarını musallat ettiler.
gözlerimize ve kulaklarımıza tecavüz ettiler.
bir tek artı değer olarak, Cartel i çıkarabildiler. bir tek cartel, bir şeye benziyordu. bir tek cartelin bir kişiliği, bir duruşu vardı. bu bağlam da Cartel alamancının yüz akıdır. Cartel e ne kadar dua etseler, azdır.
gurbetçilik, türklerin genlerinden kaynaklanan bir özelliğidir. anavatan orta asyadan çıkıp anadoluya yerleşmişler, anadolu dan çıkıp avrupa içlerine kadar yayıldıkları yerleri de kendilerine yurt edinmeleri bunun bariz bir göstergesidir. 60 lı yıllardan itibaren yine gurbetçilik başlamış avrupada çalışan gurbetçi dediğimiz vatandaşlarımızın türkiye ekonomisine katkıları olmuştur. doğduğun yer değil doyduğun yer vatandır söylemi de, gurbetçiliğin bir göstergesidir. yurt içinde de anadoludan çıkıp istanbula gelip çalışmaları, yurt içi gurbetçiliğidir.
hasretten icmeyi bile beceremeyen; rakiyi bulamayinca sarap ve viskey tarzi ickilere talim edip "lan gurbette bile gurbetlik cekiyoruz, ... memleketinde raki bile bulamiyoruz" diyen kisinin cogul ekli olanidir...
yurtlarına mercedesle dönmek gibi tandansları olabilen insanlardır.
ama hakikatende çok muhterem insanlardır,nitekim gurbet çok ama çok zor bir şeydir,türk olup avrupada çalışmaksa çok daha zor bir şeydir.
şu sıralar gece uyanık olan çogu kisinin izlediğini öğrendiğim dizi.gecenin bi vakti izleniyo valla, nba maçlarına kadar zaman geçirmek için birebir..dizideki bütün bayanlar da güzel hani dedigimiz takip edilen gece dizileriden biri..