sokakta yürürken türk insanlarin yanindan gecmesi ayni dilden ayni irktan ayni hisleri bilen ayni seylere gülen tanidiginiz insanlar.
Ezan sesi özlenir, bakal dan alis veris yapmasi özlenir, Pazar özelenir ne özlenmez ki?
çoktur, kocamandır, dayanılmaz bir hal alırlar.
bu yüzden gurbetten dönmek için geçerli sebeplerdir, hemen dönülmesi, özlenen(ler)e kavuşulması gerekir.
arkadaşlar, dostlar ve sevdiğiniz insanlar bir yana * damak tadına düşkün insanlar yemekleri özler. ve bu özlem uğruna 2 adana dürüm 2 ayran'a bahşişle beraber 50 dolar'ı (yazıyla elli) gözünü kırpmadan verebilir.
gurbet zordur beah. egzost kokan havasını bile özler insan memleketinin. anne, baba, yar... deler geçer adamı. sigarasını yakar ve mutfaktaki tencernin yerinden oynamasıyla irkilerek anasının sesini duyar sanki "yine yaktın o zıkkımı dimi?" gözler dolar ve derin bir nefes çekilir sigaradan...
aile, sevgili, cig kofte, havasi ve suyu, kisiklida kurufasulye, uskudar sahili ve besiktas vapurlari, ali sami yen stadi, tayfa, camlicada karda kaymak, capitolde sinema keyfi, naber kanka hitabi ve sonrasindaki xxx sozler *, herseyiyle istiklal ve beyoglu ve antalya..
ince belli bardakta çay içmek, simitçi kahveci gazozcuya, bakkala çakkala alaska frigocuya türk usülü selam vermek, "ne olacak bu memleketin hali" demek, herhangibir aile bireyi ile şakalaşmak, kuru fasülye pilav turşu üçlüsüyle hasbihal etmek, garsona ortaya bi cavurdağı salatası getirmesini söylemek, yemekten sonra garsonun bol köpüklü okkalı sade kahve getirmesi, herhangibir caddede yada sokakta uzun uzun yürümek...
