yalnızlığın doruk noktasına ulaştığı andır. bir çorba beklersiniz yada sıcak bir nane limon hiç olmazsa anne eli değmiş yastık ve yorgan. hiç kimse yoktur etrafta ne anne ne çorba nede nane limon, yalnız sen hastalık ve hasta olunca hiç çekilemeyen gurbeti görür gözlerin.
eliniz telefona gider ama annenizi arayamazsınız. o kadar çok özlersiniz ki annenizi o yatakta yalnızken. anneniz ile konuştuğunuzda göz yaşlarınızı tutamayacağınız dan eminsinizdir. bu yüzden onun da üzülmesini istemezsiniz. ah bir anne çorbası olsaydı diye içinizden geçirseniz de bulamazsınız o çorbayı. yeryüzündeki en çaresiz anlardan sadece biridir.
üniversiteye gittiğim ilk yıl yaşadığım durumdu. kimsem yoktu etrafımda bir başıma kalmış hastalıkla mücadele ediyordum. ailemi arasam benden daha çok üzüleceklerini bildiğim için aramıyordum. gerçekten zor zamanlardı.
ağlamaktır, anırırcasına ağlamaktır. yanında şevkatli anacığın yoktur, ıhlamur sana her zamankinden acı gelir. beklersin birisi gelsin de sana zorla ilaç versin..
Bir ayı aşkın süredir içinde bulunduğum durumdur. Nahlet gele Bilecik'in soğuğuna dedirten elim vakalar zincirine dahil olmaktır efenim. Sılada anneniz gözyaşları içindedir. ***
14 yaşında yatılı okula yeni başlamışım. ailemden ilk defa ayrı kalıyorum, ailem de ben istanbul'dayım onlar amasya'da öyle bir ayrılık yani. zaten çekingen bi tipim, hiç arkadaşım yoktu o sıralar okulda. daha ilk haftasonu falan zaten. keriz gibi bir hasta oldum, abbbooo. ama nasıl, ateşler içinde yorgan döşek yatıyorum. benim gibi ailesinden ayrılmış bi çocuk vardı. o da hep ağlamaklıydı falan. ondan bana yemek getirmesini falan istedim çünkü tuvalete bile gidemiyorum bırak üç kat aşağıya inip, dışarı çıkıp yemekhaneye ulaşmayı. sağolsun getirdi. bi de kütüphaneci ibrahim abi vardı, bütün lise hayatım boyunca her derdime koşmuş bir memleketlimdir kendisi. tanımaz etmezdi beni o zamanlar. yatakhaneden alıp lojmanına götürmüştü beni.
velhasıl kelam tek başınaysan atlatması çok zordur. hasta olunca daha bir kırılgan oluyo insan. annemi özlemiştim köpek gibi. o da duyunca evde ağlama krizlerine girmiş. şimdi gülerek anlatıyoruz işte. hayat ne garip lan. *