kafanızı yastığa koyduğunuzda milyonlarca şeyi düşünebilirsiniz. arkada bıraktıklarınızı mı, yoksa yeni tanışacağınız insanları mı düşüneceğinizi bilemezsiniz. hayatınızda tarif edilmesi en zor gecelerden biridir. büyük bir bilinmezlik yaşanır.
Şaşkınsınızdır, bu şaşkınlığınız sona erdiğinde dersiniz ''naptım ben ya, derdine neydi de evini bırakıp geldin hadi bakalım dön dönebilirsen '' dersiniz. Ama ne mümkün zehir gibi geçer o gece. Seni düşünenleri düşünürsün memleketini düşünürsün tuhaf olan sevmediklerini bile düşünürsün. Gurbettir hiçbirşeye benzemez.
gün içinde yeni olduğunuz ortamı bir şekilde keşfetmeye başlarsınız, nerede ne var ne yok bakınmaya-anlamaya çalışırsınız. derken gündüz pek de üzerinde düşünmediğiniz birtakım şeyler gece aklınızdan hiç çıkmaz. belki mutlu olmanız gereken bir yerdir orası, belki de tam tersi ama her ne olursa olsun ilk gece, bir de anacığınızın dizinin dibinden ayrıldığınız ve uzun bir süre de ondan uzakta kalacağınızı bildiğiniz bir geceyse o gece, işte o zaman koca bir düğüm olur boğazınızda, yutkunamazsınız.
sonrasında her şey rayına oturur, alışır insan. ama ilk gece hep zordur, hissedebilene..
gurbette olduğumu sadece askerde hissettim yoksa gezdiğim çalıştığım hiç bir şehirde gurbette hissetmemiştim. o acemilikte ki ilk gün yaprağı yedik dedim içten içe.