Manası gerçekten kendisi tecrübe edilmeden anlaşılamayan şeydir. Hatta bunu yazarken iyi bir iç geçirişim de bundandır. Gidilen yere, kalınacak olan zamana, ve de dönülüp dönülmeyeceğin bilinmesine oranla sızısı artabilen şeydir de aynı zamanda. Lakin ufukta dönmek varsa, ve gurbette geçirilen zaman da hem kişinin kendisine, hem de döndüğünde başkalarına faydalı olacaksa katlanılır. Ayrıca söylemeden geçemeyeceğin, gurbeti yaşayan herkes bence mutlaka memleketinden sürgün edilip ölen insanları mutlaka düşünüyor ve empati kuruyor, sonra da Allahım sen verme diyordur.
vefat edenleri , hastaları, evlenenleri, doğanları, doğuranları dahası size olan biteni en son duyurandır.
öyle ki; annenizin ameliyatını bile en son siz duyarsınız.
bunun nedenine gelince;
aklı buralarda kalır, gelmek ister gelemez, zor durumlarda kalmasın! gibi sizin dışınızdaki sizi daha çok düşünenlerin düşünceleridir. kısmen haklı da olsalar kısmen de haksızdırlar.
hasılı gurbet; bir yaradır gönülde; hasret,özlemle beslenen...
Şüphesiz zor ve çetrefillidir. Her ne kadar mesafeler uzakta olsada Türk atalarının mezarını unutmaz , çocukluk çağı , baba ocağı ana kucağı olan vatanına duyduğu özlemi içinde muhafaza etmeye devam eder. Bu duygudan yoksun olanlar benlikleri körelmiş asimile edilen yığından farksızdırlar.
Memleketi özleten yerdir. Hele sevdiğin de memleketteyse ağlatan yerdir. insanların sadece ama sadece mecburiyet için gittiği yerdir. Ama öyle tuhaftır ki orada işiniz bittiğinde orayı sevmeye başlarsınız. Sonradan "gitsemde görsem" dediğiniz yerdir. Ne gidin ne görün.
boktan bir durumdur. kimse anlamaz sizi, genelde aldığınız tepki "ya bırak mis gibi japonyadasın daha ne istiyorsun" olur. ya iyide yalnızım, yıllarca içinde büyüdüğüm kültürden farklı bir yer, arkadaşlık dedikleri şey türkiye'de yaşadıklarımdan sonra pekde arkadaşlık gibi gelmiyor, oturup dertleşiyim desen olmaz, geyik yapsan farklı kültür farklı geyikler.
"amına koyim böyle işin" diyorum bazen ama sonra uyuyorum, baş ağrısıyla uyanıyorum tekrar eski düzene alışıyorum bla bla bla...
yazar burda gurbetin amına koyim ülkemi özledim ayrıca kafam iyi cümleleri toparlıyamıyorum demek istemiş.
Serden uzak olmaktır. Anadan babadan ve sevdiklerinden uzak olmaktır. Sürekli içinde bir burukluk hissedersin. Sevdiklerinin özlemi dolar içine. Var olduğunu bilirsin ama yanında olmaz. Elini uzatırsın ama yanıbaşında hissetmene rağmen dokunamazsın.
şu adına gurbet dedikleri uzadıkça uzayan
yalnız bir şeyi özledim samimiyeti
derdimi güvercinlere söylüyorum o yetiyor bana
şimdi elimde eski günlerden bir resim
anılar deniz gibi
yıldızlara bakmak için dışarı çıktığımda
hep aynı duayi ediyorum
ey yıldızların sahibi
koru kalbimi koru sevdiklerimi..
-geliN gurbet ele götürün beni.
yalnızlığın dibine vurmak,yabancı olduğunun bu kadar farkında olmak,çaresizliği öğrendiğin ve hayatda ne imiş dediğin gurbet.
1980'lerde ve öncesinde hissedilendi, vardi, gercekti. ama günümüzde hicbir yer gurbet olmuyor, olamiyor artik. hicbir yer gurbetin hakkini veremiyor. yurt disinda olmak vardir artik, gurbette degil. o devir bitti.
nedir gurbet bilirmisin hani sigara tiryakisi olan bir adamın sigarasız kalmasıdır. onla da kalmaz ineğin biri geçer karşısına yakar bir sigara içer yavaş yavaş işte o sigara bittikçe tiryakide biter acaba bir fırt da ben mi istesem der tiryaki ancak o sigara biter ve tiryaki cesaret edemez o sigaradan bir nefes istemeye. inek kim sigara kim var onuda sen hesap et.