ülkemizde, halkımızın siyasal anlayışını ifade eder.
ülkemiz çok partili hayata geçildiğinden beri ikinci defa bir ikilem içindedir. aslında bu çok tehlikeli bir olaydır. ülkemizde; 1946'dan başlayan, 1950lerde zirve yapan, 1960'a kadar süren bir ikilik söz konusuydu; demokrat partili olanlar ve demokrat partili olmayanlar. bu belki kabul edilebilen bir sonuçtur keza; zaten ülke siyasal sisteminde 2 parti mevcuttur, yani demokrat partili olmayanlar chpliydi... günümüz türkiye'sinde ise çok tehlikeli bir boyuttadır bu ayrım akp'yi destekleyenlerin hepsi akpli ancak akpli olmayanların hepsinin ortak bir platformu yok... halkımız akpli olanlar ve akpli olmayanlar şeklinde ayrılmıştır. bu çok acı bir tablodur. akp'yi destekleyenler körü körüne sorgulamadan ne olursa olsun dogmatik şekilde desteklerken, muhalefet edenlerin pek çoğu da sırf muhalefet etmek için muhalefet etmektedir (bkz: deniz baykal) akp'nin muhalefet edilecek yönleri yok mudur? vardır. çok sağlam, belgelerle ortaya sunulacak şekilde muhalefet edilmesi gerekir.
bu ayrımı hem akp, hem muhalefet yapmaktadır. akp halkı kucaklamamaktadır. insanları takım tutar gibi parti tutmaya sevketmektedir. akpli yerel yönetimlerin açtığı ihalelerin %75'ini akp üyesi veya il yönetimlerindeki kişilerin 1. dereceden yakınları olmaları düşündürücüdür. chp'den belediye başkanlığını kazanmış bir belediye başkanının, akp'ye geçmesiyle o belediyeye ödeneğin artması da "bizden-bizden olmayan" anlayışının en büyük kanıtıdır.
sözlük bile akpliler ve akpli olmayanlar olarak ayrılmış durumdadır. akp destekçisi yazarlar aleni şekilde akp propagandası yaparken, akp'yi zerre kadar eleştirmezken, akp'yi desteklemeyen yazarlar herhangi bir partinin propagandasını yapmamakta ve akp'yi bazen haksız yere eleştirmektedirler.
türkiye'nin bu bölünmüşlüğü içimi acıtıyor... başbakan da maalesef geldiği günden bu yana bu bölünmüşlüğü körüklemektedir... siyaset yapmak, partizanlığa dökülmüş ve zaten olmayan siyasal kültür derin yaralar almıştır.
not: başlık siyasal anlayıştır ancak, türkiye'de siyasal anlayış; partizanlık olarak algılanmaktadır. bu yüzden hem siyasi kültürün olmamasını, siyasal düşüncenin, anlayışın olmamasını hicveden, hem de partizanlığın zirve yaptığı günümüz türkiye'sini eleştiren bir yazıdır.
milliyetçiliğin hala önemli bir kavram olduğu düşüncedir.
bunun en önemli sebepleri ab ile karşılaşılan problemler ve çevre ülkelerden kaynaklanan karışıklardır.
zaten miliyetçilik kavramı türk siyasi hayatında belli zamanlar dışında, sürekli kabul görmüş bir değerdir.80 öncesi anarşi döneminde bu bir miktar farklılık göstermiştir.
