Bir arada çalışılan işyerinde, senden fazla para alıyor diye hırslandığın insanların, kriz esnasında, tasarruf ayağına cart diye işten atılması.
Sonuç: çıtkırıldım böcekler hayatta kalırken, güçlü dinozorların hayatlarından olması.
tuvalette;
-- lan şu bacaklarda ki kıllara bak. la hakketten maymundan mı türedik acep.
sokakta;
-- lan sana burdan bi korum parçanı bulamazlar.
o sırada ordan geçen biri; yok yok baksana konuşuyor. insan olmalı.
misafirlikte;
-- sizin oğlanda maşşallah mezifon eşşeği gibi olmuş.
** anne ben eşşekten mi türedim?
== sıs one biçim konuşuk öyle.
** ??? ne dedim ki acaba?
denizde;
-- erkek adam dediğin kıllı olur birader.
** ya ne alakası var.
-- bak şu kıllara suda dalgalanan yosun gibi.
** abi nesi erkeklik ki bunun. baksana rüzgarda yaprak gibi dalgalanıyo. odun.
ve anladık ki fazla eskileri kurcalamaya gerek yok. kafa patlatmaya değmez.
kanıt sayılır mı bilmem ama dikkatimi çeken şöyle bir husus var:canlı sistemleri önce bi omurgasızlardan omurgalılara doğru inceleyin. omurgalılarda da işte dolaşım, sindirim,sinir vs sistemini balık, kurbağa,sürüngen, kuşlar,memeliler sırasıyla bi inceleyin.. demek istediğimi anlayacaksınız. bizde olduğu gibi diğer ülkelerde de bu konular bu sırayla işleniyor. balıktan memelilere doğru olan sistemlerin nasıl kademeli bir şekilde değiştiğini-daha doğrusu geliştiğini- aynı zamanda ne gibi farklılıklar olduğunu görün. işte asıl doğal evrim budur, bilimde evrimi bu şekilde ele almaktadır. yoksa "vay biz maymundan mı geldik" hikayesi çok geride kalmıştır. ancak millet bunları aşıp ufkunu geliştirirken biz hala evrimi maymun-insan ilişkisinden ibaret zannediyoruz.
ekmek gibi su gibi, evrim teorisine gerçeklik kazandıracak hayata dair iç burkan detaylardan kopup gelen ispatlardır.
afilli cümle yok sözlük, teorik kafalar anlamıyor..
bir tanesi başıma geldi, anlatmadan edemeyeceğim:
geçen gün ne zamandır hiç görmediğim hıdırcan'ı gördüm okulda, görmez olaydım..
insanlıktan çıkmış, adeta hayvana dönüşmüş!
nasıl kas nasıl kas, kasım kasım kasılıyor dedikleri.
ulan dedim -buraya dikkat- hayvan gibi olmuşsun, ne kadar çalışıyorsun bunun için? diye sordum.
4 ay oldu başlayalı demez mi! **
o an kafama dank etti *, işte dedim evrim! dedikleri bu olsa gerek.
biz * boşuna ara formlarla uğraşıyoruz.
adam 4 ayda bildiğin hayvan olmuş, tersine evrime de kanıt.
-düzüne de kanıt aslında, konu evrim olunca tersi düzü farketmiyor.-
neyse nerede kalmıştık,
4 ayda adam öldü mü ki bunun insanlıktan hayvanlığa geçişine dair bilimsel bulgular fosilleşsin? -milyarlarca yıl lazım bunun için adam 4 ay diyor!-
aslında öldürmek lazım bunu evrim hayrına, çok da kıskandım adamı, biz göremedik ama bizden sonraki nesiller içün "bakın atalarımız zaman zaman nasıl hayvanlaşıyordu" diye national geographic'te yayınlansın.
sonra aklıma kuyruk sokumu, apandis, bademcikler falan geldi.
bazı arkadaşlar aldırıyor bunları, meğer hiç bir fonksiyonları yokmuş.
öyleyse evrime kanıttır bunlar dedim. *
söz gelimi kuyruk sokumu, bir zamanlar kuyruklu bir hayvan olduğumuzu *
bademcikler de kabuklu yemişten bu hale evridiğimizi göstermez mi? *
gerçi bademcikler bazen işe yarıyor ama olsun, alınınca da ölmüyoruz ya. *
bu entry yarım kaldı sözlük, daha evrimini tamamlayamadı.. *