gündüzün ultra renklendirilmiş reklam panoları, kafelere yaslanan umursamaz kahkahaları, beylik hazır cevap konuşmaları, bazen sırf alışkanlıktan görüştüğünüz kişileri hatırlayarak; gecenin keskinliğini yitirmiş cevaplarını, satır aralarını, zamanın duranlığını ve içinizden bambaşka bir 'ben' çıkardığı saniyeleri düşündüğünüzde üstünüzde beliren çelişkilerdir. gündüzün karşılığı acı ya da tatlı; hayat gibidir, fakat durmaksızın farklı yerlerde aynı kelimelerin söylendiği bir sahnedir. gece ise, gündüzün uzağında yalnızlık gibidir; anlam olup taşmıştır, fakat 'hayat'tan(gündüzden) uzak olmak sayısız sıkıntılar verir kişiye. en çıkmaz ikilemlerden birisidir.
ne gün ışığında rahat edebilirsiniz ne de gece karanlığında. yaşamakla ölmek arasına sıkışmış bir hayatı taşımak gibidir. zamanın durgunluğundan dem vurursunuz ya da hızlı geçmesinden. tam bir kısır döngüdür.
yeni arayışlar içinde olan insanın feryat figan açiklamasıdır. farklı birşeyler istemektedir. iki kere gece veya iki kere gündüz olsun gibi. bunlarin ard arda değil karmaşik olmasını ve surprizli olmasını ister insan. bilmek istemez neyin ne zaman olacağini, maceracı ve hayalperesttir.
