memlekette su sıkıntısı var diye basbas bağırıyor yetkililer. hangi akla mantığa uyarak insan günde iki defa banyo yapar ?
görende 300 kiloluk devasa bir canlıdan, her dakka vıcık vıcık terleyen bir yaratıktan bahsediyoruz zanneder. tabi özel durumları tenzih ediyorum.
evden yeni yıkanıp çıkmışsındır, yolda araba üzerine su sıçratmıştır, kanalizasyona düşmüşsündür, tuvalete yetişemeyip altına sıçmışsındır.. bunlar olağan şeyler.
fakat sırf müsriflik olsun diye günde iki defa yıkanmak memlekete zarardır, kul hakkına girer.
kimisi diyor ki; benim param var, parasını ödüyoruz istediğim kadar banyo yaparım.
yok azizim yapamazsın. sabancı çıksa dese, istanbul'un tüm barajlarına el koysa, satın alsa kim ne diyebilir ?
iş parada değil. insanlıkta.
ben bu günde iki defa yıkanan insancıkların temizlikle alakası olduğunuda zannetmiyorum.
temizlik öyle iki defa yıkanmakla olmaz. kese denen bir olay vardır. kese atarsın durulanırsın. yoksa suyun altına girip, vücuduna arap sabununu değdirmeyen zihniyet avrupa özentisi, ya hippi yada tiki gençliktir. temizlik ile yakından uzaktan alakası olmayan insandır.
adana - mersin - hatay vb güney vilayetlerimizde yaşayan ve günde 2-3 kez dışarı çıkan, vıcık vıcık evdeki koltuklara oturmak istemeyen insanlar olabilirler bunlar.
günde iki kez denize giren ve dolayısıyla vücudundaki tuzdan tatlı su yardımıyla arınmak isteyen insandır.
gün boyu yorucu ameliyatlara girmiş ve üzerindeki yükü atmak isteyen doktordur.
terletici işlerde çalışan bi işçidir belkide.
biz bu insanlara müsrif diyeceğimize;
(bkz: musluğunuzdan dakikada 12 lt su akıyor)
(bkz: haydi bulaşık makinası almaya)
