eğer konuşma sevgiliyle oluyorsa bir süre sonra herşeyi tüketmiş olmaktır.eeee daha ne ne var ne yok .
ne olsun işte
konuşsana ..
yok sen konuş ..
ne olsun işte öle.
sevgili yanındayken uzaklara gitmişse gün içinde bölük pörçük ama 5 saati tamamlamaktır. zira konuşmaların çoğu ağlayaraktan geçer. ders çalışması gereken bir bünye varsa telefonun bir ucunda yalan olacaktır. akıtılan göz yaşları, iç çekişler de cabasıdır. telefonun şarjı kafayı yer, şarj tutmamaya başlar ve dahi bir çok negatif etki yaratsa da, aşık bünyeler bunu her halükarda yenerler.
aşk mühimdir çünkü, aşk insanı insan yapar...
çernobil faciasının etkileri ortaya yeni çıkmaya başlamışken, telefonun etkileri kaç yıl sonra çıkacak? ki telefonda günde 6 dakikadan fazla konuşmanın kanseri tetiklediği, telefonu cepte taşımanın kısırlığa yol açtığı kanıtlanmışken.
kolda başlayan uyuşma yerini kramplara bırakır. birkaç dakikadan sonra konuşcak adam akıllı konu kalmadığından kavgayla süre doldurulur.
(bkz: senin bu yaptığına psikolojide manyaklık denir)
sevgiliniz varsa ve yüzünü göremediğiniz her saniye sesiyle yetinmek zorundaysanız,uyandığınızda ilk onun sesini duymak,uyumadan önce en son onun sesini duymak istiyorsanız kısacası körkütük aşıksanız çok normal bir vakadır.
kol uyuşmalarına karşı telsiz sabit telefonu kafaya bir ip veya bant vasıtasıyla tutturarak önlem alınabilir. sadece dış görünüş açısından biraz garip olabilir ki görünüş önemli değildir işlevi önemlidir. *