Gözlemlediğim ve öğrendiğim kadarıyla işçi çocuğuyla bir fabrikatör veya müteahhitin çocuğunun aynı gruba sokularak ödediği veya ödeyeceği borçmuş. yıllardır bu ülkede sanatçıların(!), mankenlerin, futbolcuların, kuyumcuların vergi ödemesinde sonlarda olduğu bir ülkede gençlerin bu duruma düşürülmesi çok kötü. açıklanan rakamlara göre %10 civarında bir işsizlik var.bunun üzerine gizli işsizlikleri de eklerseniz sayı daha da yükselecek. çalışan büyük bir kesimin de asgari ücretle yaşadığı düşünülürse ülkede sadece iyi şartlarda yaşayan az bir sınıf oluşuyor. borçların silineceği devalarca söylenmesine rağmen herhangi bir adım atılmadı. nasıl olsa halk da bunu istiyor. seçim geçti yenisine daha var. yeni seçime doğru tekrar kaldırılabilir. dede korkut hikâyesi olan deli dumrul'u burda irdelemek gerekir. bir köprü başında geçenden beş akçe geçmeyenden döve döve on akçe alıyormuş. biri size birden çıkıp borcunuz var deyip faizini devamlı işletmekte. bu ülkede şeyh bedrettinler, köroğlu, dadaloğlu dünya çapında da william tell, robin hood boşuna çıkmamış. bunları söyleyince hemen terörist damgasını vururlar. dondurmam gaymak filminde ne diyordu hasip usta:"valla bi cinnet her şeyi hallediverir."
şu borcu bize kitleyenler müslüman olmayı bırakın herhangi bir dine mensup olamaz çünkü olsaydı allah korkusu olurdu o insanda. çalışan insandan prim alırsın anladık da çalışmayan sabit geliri olmayan bir insana neyin borcunu çıkarırsın. ayrıca sgk ya şu açıdan da kızgınım herhangi bir sigortan ya da ahlaksız gssen yoksa devlet hastanesi yüzüne bile bakmıyor, ben sırf şu piçliklerle uğraşmamak için ödüyorum ama hakkımı helal etmeyerek( ilk cümlede de bahsettiğim gibi gerçi bunu çıkaranların sikine taktıkları yok bunu çünkü allahsızlar tabiri caizse). sözde sosyal devletiz aq, haraç yoksa muayene de yok ilaç da yok, ölmek ve sürünmek var.
sözde kaldırılacak olan şeydir ama 2016 güncellemesi ile g-1 gelir seviyesinde göründüğümden 65.88 tl olarak kitlenmiş bana ki en son ödediğim de 48 di aq hazirandan sonra da 70 küsür olur kesin.
Kimsenin odemedigi herkesin laf ettigi borctur. Benim bildigim uzere bu borc saglik sigortasinin bir parcasi. Yani ileride basiniza bir kaza gelir de operasyon gecirecek olursaniz her gün biriken bu paradan karsilanacak. Buyuk ihtimal ölumle burun buruna gelmezseniz odemenize gerek kalmayacak paradir. Ben boyle anladim.
Düzenli olarak ödeyenler borçlar affedildiği andan itibaren istediği zaman dava veya dilekçeyle parasını geri alabilir. Devletin başkasından almadığı parayı sizden almaya hakkı yoktur. Geçmişte ya da gelecekte olması önemli değildir.
bir akp icraatidir. böyle bir uygulama kapitalist amerika'da bile yoktur. anayasada bu devletin tanımı yapılırken sosyal devlet olduğu belirtiliyorsa; devlet bütün vatandaşlarına ücretsiz sağlık hizmeti sunmakla mükelleftir. akp başa çıkamadığı ve 50 milyar dolara ulaşan sgk açığını vatandaştan zorla tahsil ettiği bu paralarla kapatmaya çalışmaktadır. bu da yetmezmiş gibi gittiğiniz her muayene başına sizden ikinci bir ücret daha kesilir. eczaneden ilacınızı alırken ayrıca başka bir ücret daha kesilir. televizyonda ki kamu spotunda söylenen "gelirinizin olmadığı tespit edilirse primleriniz devlet tarafından karşılanacaktır" lafı da külliyen yalandır. tepki çekmemek için, vatandaşı kandırmak ve göz boyamak için söylenen bir palavradır. çevremde işsiz perişan bir çok insan her ay en az 50tl. prim ödemeye mahkum edilmiştir. üstelik bu hizmeti istememelerine rağmen. akp'nin sosyal devlet anlayışı budur. ama bu millete müstehaktır. köküne kadar yaslasınlardır.