Terörle Mücadele şube Müdürlüğüne bağlı polis ekiplerinin istanbul'da düzenlediği eşzamanlı gece operasyonunda içlerinde 3 Grup Yorum üyesinin de bulunduğu 34 kişi gözaltına alınmasıdır.
edit: özgür düşünmek ile anarşizm arasındaki ince çizgiyi ve toplumun düzenini korumakla faşizm arasındaki ince çizgiyi birbirene karıştıracak olan haberdir.
faşizm gece demez gündüz demez harekete geçer onun kanıtı bu. gecenin üçünde baskına gidiliyor. kime? bu ülkenin sanatçılarına. terör suçuymuş bak sen! bu adamlar teröristti de yeni mi farkettiniz? gece gece vatan mı bölüyorlardı da seferber ettiniz polisleri kültür merkezlerine, derneklere merak ediyorum cidden.
neler gördük, daha da neler göreceğiz dur durak bilmez bu zalımlardan.
--spoiler--
işte bizim son sözümüz
kanımızla yazıyoruz
özgür doğacak günlerin
bedelini ödüyoruz
--spoiler--
edit: bu ülkedeki hakka, hukuka inansaydım sesimi çıkarmaz, soruşturmanın sonucunu beklerdim; ama yıllardır olan biteni görüyoruz. kanıta gerek duyulmadan neler yapılıyor farkındayız. ama siz farkında olmayın eksiciler, ateş büyüyünce hepimize sıçrar o zaman anlarsınız nasılsa.
ha bir de terörist oldukları tescilli olan militanları affeden bir hükümet vardı ne oldu ona?
şaşırılmaması gereken olaydır. bu ülkenin profesörleri, gazetecileri, sanatçıları kaçakmış gibi, çağırsan gelmezmiş gibi baskınla alınır içeri ama ibrahim tatlıses'in ayağına gidilir. küçücük çocuklar kaybolur hunharca öldürülür katili sittin sene bulunamaz ama büyük sanatçı tatlıses'inki 1 haftada çıkarılır deliğinden*
görüşü ne olursa olsun gecenin bir yarısı yapılan baskın faşizan bir harekettir.
sözlük köşelerinde masumiyet ölçülür olmuş tey teey.
grup yorum mapus ezgilere gebe.
başkalarının mapusluklarını dillere destan dillendiren grup yorum, kendi mapusluğu ile hepimizi ezgilerin cennetine uğurlar.
kendileri adına üzülüp, endişelensemde, yeni uğurlamaların sancısı gibi görünen, dört duvar saatlere ne yalan söyleyim seviniyorum.
mapusluk olmasa idi o güzelim mapushane türkülerimiz olurmuydu?
ezgilerin mapus saatlerden beslenen doğası beni egoistleştirdi sanırım.
"bu iş artık iyice sarpasarmaya başladı" dedirten bir durumdur. yavaş yavaş "konuşma ve fikir beyan etme özgürlüğü" ortadan kaldırılmaktadır. ama insanın doğasında kendi fikrini söyleme güdüsü mevcuttur. bunu kah türkü yapar söyler, kah kitap yazar söyler, kah heykel kah resim yapar söyler, ama söyler.
genellikle sen bu vanayı kapattığın zaman vananın kapandığı yerde basınç oluşmaya başlar. ve eğer bu vana bir süre sonra açılmazsa, büyük bir "patlama" olur - ki bu doğanın gereğidir. bu, böyle devam edemez.
haklarında dhkp-c adlı terör örgütüyle bağlantılı oldukları iddiaları bulunan kimselerin gözaltına alınmasıdır. sözlük yazarı daha hukuk nedir, nasıl işler, gözaltına alınmak nedir, mapus damı nedir bilmeden etmeden sanki adamlar mahkum olmuş gibi atıp tutmakta beis görmemektedir. kürt sorununu terörize edip militarist özelliklerini kullanarak kürtleri döven bir yapının tasfiyesiyle karşı karşıyayız. bu arada zamanında devletin resmi ideolojisi gereği kurdurduğu örgütler ve bağlantıları da giderken, "sanatçılar susturuluyor ühühüü" yapmanın alemi nedir?
topladığı kalabalıklar faşist polislerimizi korkutmuş olacak ki gecenin bir yarısı gözaltına almışlardır yorum üyelerini. türküler susmaz halaylar sürer
Ülkeye demokrasi getirdiğini söyleyen liderlerimizin faşist olduklarını , kendi düşünceleri'nden farklı düşüncelere tahammülleri olmadığını ayrıca Vatan içi huzur ve güvenliği sağlamakla görevli yetkililerin ülkede bölünmelere yol açacak düzeyde yaptırım uyguladıklarını gözler önüne seren binlerce duruma bir yenisi daha lakin kimse görmüyor. Görüyorsa da duyarsız kaldığını kanıtlayan durum.
hiç oligarşi,amerikan emperyalizmi geyiklerine girmeyin kardeşim.
daha bu seçimlerde solistlerinden biri chpden aday adayı olmadımı.
neyin oligarşisi neyin emperyalizmi.taşak mı yapıyorsunuz?
not:aha akpli aha faşist diye atlamayın hemen gençler.solculuğu sizden öğrenecek kadar dünyadan bihaber değiliz.
beni dumura düşüren gelişmedir.
her nekadar hem siyasi görüşlerini hem müziklerini sevmesemde,bana çok ters olsada bu yapılan gerçekten yanlıştır.
çözüm insanları içeri tıkmak değildir.
akp,seçimler yaklaşırken, muhalif kesimleri susturmaya yönelik, daha saldırgan ve baskıcı yöntemlere başvurarak, kendi 12 eylül rejimini yaratmaya çalışıyor. seçimleri alırsa, kazanacağı cesaretle bu uygulamalarına daha da hız kazandırması beklenir. 1980 öncesindeki mc hükümetlerinin faşist uygulamalarına tepki olarak doğan sivil direniş şartları tekrar doğmakta. bu kez toplumda, 1980 öncesindeki sağ-sol gibi ikili değil, daha büyük siyasi, etnik ve dini çoklu bir bölünmüşlük yaratılmış olması, yeni sürecin çok daha zorlu geçeceğinin işaretlerini taşıyor.
götürmüşler merkeze......herkese durumu olduğunu tahmin ettiğim hadise. tabi özgürlük ve demokrasi adına doğru bulmuyorum, desemde inanmayın lan, çok doğru buluyorum işin esası.