sözlükleri açıp baktığınızda grunge için "pis,kirli,eski,püskü, yıpranmış" gibi kelimeler çıkar karşınıza. müzik sahnesini değiştiren akımı tanımlamak gerektiğinde ise kirli,distotion'lı ve feedback'li gitarlar, güçlü davullar, belki de çoğu zaman "sessizlik-gürültü-sessizlik" trafiğiyle formüle edilebilecek bir müzik olarak nitelemek yerindedir. ama öfkesini hardcore'dan,vuruculuğunu punk'tan,güçlü sound unu heavy metal den beslemiş olan grunge ı tek bir müzik türünden ziyade belli gruplerin sahip olduğu bir "ruh birliği" olarak görmek daha doğrudur.
grunge a seattle sound u deriz ama tüm grunge grupları seattle lı değildir; etkilerini punka benzetiriz ama ama bir çok grup punk kadar heavymetal de dinlemiştir; kimileri ağır tempolu kimileri daha hızlıdır; kimilerinin şarkılarını elinize gitarı aldıktan sonraki birkaç hafta içinde çalabilirsiniz, kimilerininki ise enstrüman üzerinde yetkinlik gerektiren partisyonlarla doludur. ama tüm bu farklara rağmen grunge grupları birdir gözümüzde "ruh birliği" dediğimiz şey sayesinde. grunge hayatlarındaki boşluğu para ve kariyerle doldurmanın mümkün olduğu inancına, markaların,mevkilerin herşeyin üzerinde görüldüğü anlayışa karşı çıkar. koca bir kuşağın umutsuzluğunu paylaşır.
(bkz: nirvana) hareketi başlatan işaret fişeğiydi ama ne ilk grunge grubuydu, ne de "grunge" adını ilk kullananlardı. karanlığını ve gitar rifflerini (bkz: black sabbath) önderliğindeki erken 70ler metalinde, kirliliğini (bkz: iggy&the stooges) (bkz: mc5) gibi protopunklarda, umarsız ruh halini crazy horse dönemi (bkz: neil young)ında bulabiliriz.
kuzeybatı amerika orjinli punk grupları (bkz: the fartz,tha u-men,the fastbacks) ile daha ağır ve sert bir sounda sahip olan (bkz: the melvins) grunge a ilham kaynağı olan, hatta erken grunge grupları sayılan yerel ekiplerdendir. 83te kurulan (bkz: green river) ise çoğunluğa göre ilk grunge grubur. erken grunge sahnesinde (bkz: the melvins,malfunkshun ve soundgarden) arasında albümlerini ilk yayınlayan grup (bkz: green river) dı. 86da çıkan (bkz: come on down) bu şerefe nail olan albümdü. ama green river ın da içinde olduğu 85 tarihli efsanevi bir toplama varki bahsetmeden grunge tarihi yazmak imkansızdır. seattle bazlı (bkz: deep six) adlı albümde melvins, soundgarden, malfunkshun, skin yard ve the u-men den parçalar vardır.
tek kelime ile anlatın dense samimiyet derdim. x şarkıcının hayal dünyası veya aşk meşk sözleri değil de daha çok; direk hayatın içinden, vurucu tespitlerle sözleri yazılan bir müzik türüdür grunge. açın bir rooster veya nutshell olmadı the day i tried to live yaşamın kendisiyle tanışın. çiçekler, böcekler tamam güzel şeylerdir ancak grunge hayatın sadece aşk, çiçek, böcekten ibaret olmadığını anlatan bir müzik türüdür. bunalımdır evet, karamsar olabilir evet ama sormalı insan kendine 'kimin hayatı 4 4lük?' diye. herkes çok mu mutludur?
elbette var aşk şarkıları ama grunge'da genelde hikaye güzel bitmez *love hate love gibi acıklı da bitebilir. bir gün low light açıp kaybettiğiniz birini de anabilirsiniz, you know you're right deyip köşenize de çekilebilirsiniz, seçim sizin, ruh haliniz sizindir ve her duruma uyan şarkı bulmak çok kolaydır grunge müzikte! yetişemediğim bir dönemdir, canlı canlı görmeyi çok isterdim layne staley olsun, kurt cobain olsun ama hayat ve kader işte.
grunge acı mıdır sadece? elbette de değildir, bir baş kaldırıdır, sistemin ibneliklerine ve kalleşliklerine karşı alaycı, bazen kırıcı, bazen de yaralayıcı bir müzik türüdür. kirli davul tonları ve distortionlar ile bezenmiş bir müzik türüdür belki daha fazlasıdır. x generation denilen güruh bu müzikle büyüdü ve belki de ölecek. birileri hala deniyor sistem karşıtı müzikleri yapmayı ama sistemin çarklarında olmayı da ihmal etmiyorlar. iki yüzlülükleri hat safhada.
popüler oldu ve bitti, geride ise o günleri özleyen ah keşke tekrar olsa diyen ama kurt ve layne geri gelmeyeceği için zor olan bir istek bu.
bir müzik tarzından öte, bir yaşam tarzıdır. 10 yıl önce giymiş olduğumuz o oduncu gömlekler, esasen grunge giyim tarzının bir parçasıdır. ayrıca, grunge'ın nihilizmle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
açın facelift dinleyin, riff mi dediniz? var. solo mu? o da var. sözlerin boktanlığından bahsediyorsanız açın love hate love'un sözlerini okuyun. ama böyle müzikal abidelerin çıktığı bir müzik türüne bok atmak için sadece "grunge" kelimesine sığınıyorsanız tam bir at sineğisiniz.
90'lı yıllarda çıkmış bir müzik türü, tarzdır. ilk olarak seattle'da yaşayan rock gruplarından çıktığı söylenmektedir. nirvana en büyük örneğidir. daha sonra giyim kuşam yaşam tarzı olmuştur. salaş giyim önemlidir.
bir kişiliktir.
senin özünde vardır zaten, hayatın sana getirdikleri ile daha doğrusu senden götürdükleriyle gelişimi tamamlanır.
bu kişiliğin özü, gerçekleri ve detayları görmek, onlardan kaçmamaktır. hayata dair gerçekler, insanlara dair gerçekler, ve insanların saçma sapan samimiyetsiz sosyal düzenine dair gerçekler, aşka ve sevgiye ait gerçekler... grunge bu gerçekleri görür ve diğer herkes gibi mutlu olmak için kendine yalan söylemez. gerçeği tüm boktanlığıyla yaşar. dibe vurur. erken ölür.
