yine ne halt yediyse sözlükte çaylak olan yazar, tamam geyik desen geyik, espri desen espride kardeşim insan kendine bir ayar verir dedirtmiştir.
(bkz: sitem)
--spoiler--
6 ayda ne çok şey biriktiriyormuş insan. Hangilerini toplasam, hangilerini dağıtsam? Elim uzanmıyor, oysa yarım saatte biter işim. Biter ama bu oda artık odam olmaz ben kaldırınca eşyalarımı. Biter ama ben veda etmiş olurum mahmur sabahlarıma, odamı ısıtmayan kalorifer peteklerine, raflara, dosyalara, klasörlere...
Yani...
Statükomu alma benden, buz gibi soğurum senden.
--spoiler--
birgün hayatımı baştan seyredip kendime çok üzülecekmişim gibi geliyor. sonra geçiyor. iki ileri, bir geri. insanın, olmak istediği o kişi olmayı asla başaramayacağını anladığı andan sonra tadı kaçıyor hayatın. hep bir acımtırak yan. kendinle halleşemiyorsun. halleşmesen geçemiyorsun. sen geçemeyince, hayat geçmiyor. sonra bir sabah uyanıyorsun, ne fark edecek ki diyor içindeki ses. cevap veremiyorsun. ne fark eder ki?
barok kolcusu; hani keskin köşeli taş duvarların üzerlerinde şehri seyreden gargoyle misali; kendisine açıkladığı bazı şeylerin ağırlığını anlatmaya çalışır.
(#7847506)
benimle ilgili yazdıklarıyla beni benden alan, hele hele aha yukarıdaki linkte verdiğim yazıyla odun bir adamı bile duygulandıran yazar. varsın ibne desinler istediğin zaman makas alabilirsin.
edit: hacı 13 ekim 2009 olmasın o.
23 nisan tatilini kullanıp memleket hasretini giderecek ve 4 gün boyunca yanımızda olamayacak yazar.
çabuk gel, çok yemek yeme, kendini de çok özletme.
kendine bile süprizli yumurta, içinde neler var bilmiyor.
aynı olaylara farklı tepkiler çıkabiliyor içinden.
Çıkmak lazım bazen güneşe, şöyle bir silkelenmek, silkelenmek ki kendine gelmek.