grip değil de girip demeyi tercih ediyorum..
mendilsiz kendimi silahsız bir askerin , savaşın ortada kalması gibi hissettiğim , nalet bir hastalık.
. (bkz: sümüklermiğğ ıyykkk)
yaşanırken çekilen işkencelere verebileceğim bir örnektir. geliyorum demez en küçük üşütmede sıcaklık ve soğuk algısında yaşanabilir. peçeteyle gezilir, yazıktır olanlara.
ilk defa bu kış on beş gün boyunca yatmama sebep olanı her ne çeşit bir türüyse beni paranoyak etmiş hastalıktır. birkaç ay sonra vizelerin öncesi tekrar kendisinin belirtilerini fark ettim ve hastaneye uçtum. burun spreyi, ağız spreyi bayağı bir şey karaladı listeye doktor. gittim eczaneye aldım, almaz olaydım lanet ilaçları, bir işe yaramadılar, sigorta da nasıl olduysa işlemedi. hayatımda ilk defa iki kıytırık grip ilacına 25 lira verdim çok koydu be.
bir daha gelirse boyun eğeceğim sessizce sıcak yatağımda limonlu sıcak suyumla kendi kendine gelip gitmesini bekleyeceğim nadide hastalıktır.
iç Anadolu bölgesinde yaşayanlar için ortalama yılda bir iki kez karşılaşılabilinen haftalık, hastalık. Ancak kıyı şeridi, nemli bölgelerde inanılmaz bir grip kültürü var. Kış aylarında özellikle Karadeniz bölgesinde yaşayan tanıdıklarımı her arayışımda en az üç kişinin grip haberini ve bunlar arasından birinin de hastanelik derecesinde bu hastalığı ağır yaşadığını duyarım.
Bunun birkaç sebebi var sanırım. Nemli havalarda soğuğun vücuda daha etkili temas etmesi, ayrıca hava değişimlerin daha sık yaşanarak bünyeyi zayıf düşürmesi sebeplerden bazıları olabilir. iç Anadoluda yaşayanlar grip konusunda daha şanslı galiba.