Ne iyi ne de kötü denilebilen bir durumu ifade eden renk. Mesela 30 kadını öldürmüş bir seri katili öldürmek gri bölgede kalır. Seri katili öldürdüğün için seni tebrik edenler bile olur ama öldürmek yanlıştır.
size bir "hard truth"la-sert dogru- geldim bugun.
dunya ustundeki insanların yuzde ikisi filan iyi arkadaslar.
iyi insan cok istisnai.
ama cogumuz kotu degiliz. griyiz. bazen iyi seyler yapıyoruz. bazen kotu seyler yapıyoruz. bazen harika seyler yapıyoruz. bazen berbat seyler yapıyoruz. bazen kusursuz, mukemmel seyler yapıyoruz. bazen bi seyleri elimize yuzumuze bulastırıyoruz. bazen hatalar yapıyoruz. bazen dogru, bazen yanlıs secimler yapıyoruz.
bu insan. insanım insan, bildim.
cogumuzun griyiz. bunu boyle kabul ederseniz hayata ve insanlara daha az onyargılı, daha cok sevecen ve hosgorulu yaklasırsınız. sonrası iyilik guzelllik:)
kutuplasmalardan ve net ayrılıklardan, net ayrı tanımlardan kacının.
iyi ve kotuden ziyade giri var en cok cunku.
20 yas ila 30 yas arası, eski esimle beraber durdugumuz donem, en sevdigim renk.
ben ona hep gri atlı prensim derdim gri audisi var diye.
aramızdaki bi sey:))
artık pek gri tercih etmiyorum. daha cok siyah seviyorum.
gecmise saygı duyucak dediysek bugunde de cok yer kaplatmıcaz;)
gri bir renk değildir siyahın opaklaştırılmış halidir ve yüzde oranları vardır %80 siyah da gri diye geçer %10 siyah da gri diye geçer.
coreldraw kullanan arkadaşlar bilir tamamen siyah olmasını istediğimiz bir nesne cmyk ayarlarından %100 e çekilmelidir yoksa sizin siyah zannettiğiniz nesne gri olarak gözükür.
( ilk sevdiğim kedi değil, doğru. ilk sevdiğim kedi mısır tanrıçalarını aratmayan bir kraliçeydi. Günümüzden üç bin yıl önce olsa roma karışırdı beyaz tüyleri yüzünden. )
Griyi ilk kez iki-üç hafta önce gördüm. Adı elbette gri olmalıydı. Oradan oraya koşuyor, zıplıyor, tırmanıyor, bir şeyler arıyordu. Gençlik merakı vardı gözlerinde. Bir kelebeği izledi yarım saat. Peşinde koşturdu uçarken. Sonra kaybettim gözden, başka bir merak buldu ve peşinden gitti.
Bazı isimler vardır, kimse öğrenmese de herkes bilir. Gri de öyle. Ya da bilmiyorum belki bana öyle geldiği için ona herkes gri desin istiyorum.
Gelsin yurt odamdaki kutuya girsin, salam vericem diye heyecanlansın, dolabın kapağı etrafında dolansın, elime ulaşmak için ordan oraya fırlayıp kucağıma atlasın, azarlanınca pençelerini çıkartsın ama yine gelip bacaklarıma dolansın istiyorum. Bir yandan da alışmasın ev kediliğine, hazır yemeğe, ilgiye; dışarıdan kopmasın istiyorum. Öğrensin avlanmayı, yatacak yer bulmayı, kendini korumayı.
Beni bilsin, tanısın ama güvenmesin. Çünkü illa ki bir gün gideceğim bu yurttan.
Yaklaşık iki sene önce tanıştığım gri sehrin adamina bir mesaj atma vakti geldi demek ki. "abicim nasılsın görüşmeyeli? Beni hatırlamazsın belki, kalabalık bir akşamdı tanıştığımız. Eh şehrimiz her zamanki gibi gri..."
Eh gri bir şehirde yaşıyoruz biz. Gökyüzü de yeryüzü de griye boğuyor bizi. Utanmasa güneş bile griye bulanacak da utanıyor işte.
Sabah oda arkadaşımın "bugün çok grisin" demesiyle başladı bu gri meselesi. Ankara sinmiş üstümüze bizim. Küfür küfür ankara kokuyoruz yıllardır. insanlar bir ankaralıyı görünce üstündeki griden mi anlıyorlar nedir "sen ankaralısın di mi?" diye soruyorlar.
Zamanla küle bulanıyoruz, dumana sarıyoruz düşünceleri de ancak öyle üfleyebiliyoruz kendimizden uzağa. Bu gri şehir bizi griye boğdukça biz de şehri griye boğuyoruz. Bu döngü de kısır diğer pek çoğu gibi.
Tipsy Channel'ın yeni röportajını gerçekleştirdiği müzik grubu.
"Bu hafta sizi Gri ile tanıştırmaya karar verdik. Öncelikle Antalya veya Eskişehir’de yaşayan okurlarımızın bu grubu canlı kanlı izleyip şarkılarıyla hoplayıp zıplayabileceğini belirtelim. Ardından; grup hakkında sizi biraz bilgilendirdikten sonra haftanın röportajını size sunalım. Hadi bakalım…"