fikirleri, hayalleri ve faaliyetleri değerlendirildiğinde romantik, gelirleri, büyüklüğü ve denetime açık olmaması değerlendirildiğinde korkutucu oluşum. işkillenmek için bir ton sebep sayılabilir.
ama biz onların romantik tarafına odaklanalım şimdi. çevreye olan duyarlılığın markası olmaları münasebetiyle çok kurcalamayalım.
diyorlar ki nükleer enerji kötüdür, çevreyi bozar, yapmayın.
peki.
diyorlar ki kömür kötüdür, santrali zaten kötüdür, çevreyi bozar, yapmayın.
peki.
diyorlar ki, nehirler kurudu, hidro-elektrik santral kötüdür, çevreyi bozar yapmayın.
peki.
e ama senin devasa ofislerindeki bilgisayarların çalışması, o dev pankartları yaptırdığın atölyelerin makinelerinin işlemesi, oradan oraya koştururken kullandığın arabaların fabrikalarındaki robotların kaynak yapması falan için enerji lazım, elektrik lazım ne yapacaz?
cevap : e rüzgar var güneş var!
peki.
sakin konuşuyorum bak!
sen şimdi o dev bütçenle bilmem kaç yüz kişilik bir mühendis kadrosu oluşturuyorsun ve şu istanbul'un elektrik ihtiyacı için kaç adet rüzgar jeneratörü ve kaç m2 güneş paneli lazım bir önüme getiriyorsun güzel kardeşim.
o bittikten sonra bir organize sanayi bölgesi için (misal izmit) aynı çalışmayı yapıyorsun ve önüme getiriyorsun.
ya da siktir et bunları.
sen örnek ol ve mesela türkiye'deki ofisini müstakil bir binaya taşı ve tüm elektrik ihtiyacını 7/24/12 rüzgar ve güneş panellerinden karşıla. bunun gayet de güzel lokal de olsa olabilirliğini, maliyet olarak karşılanabildiğini ve hatta daha ekonomik oldugunu kanıtla dünyaya.
sonra gel ben sana doğalgazlı ocağımla bir çay demliyeyim.
kesinlikle desteklenilmesi gereken örgüttür. dünyanın ayakta kalabilmesi için bunun gibi bir 100 tane daha gereklidir.
bizim yere çöp,plastik atan denize bilmem neresini atan sigarayı sokağa atan salak insanımız bu örgüte de karşıymış. duydum ve yuh dedim. greenpeace'e karşı olan insanlara diyorum bunlar da amerikanın oyunu amına koyim. siz yere izmarit atmaya devam edin.
Garip ve neye hizmet ettiği belirsiz bir kuruluş. şimdi bu adamlar bergama'da siyanür ile altın çıkarmaya karşı, ee sormazlar mı ankara ostim'de bile oradaki siyanür'ün 1000 katı kullanılıyor neredesiniz diye ve ya
shell-bp'den bir yüzde 2'lik hisse alma olayı var. greenpeaceci arkadaşlara göre 2 aktivist banka kredisi vs. ile almışlar o hisseyi. lan dangalak gidip mehmet amcanın bakkalının %2 sini mi satın alıyorsun, senin o aldığın %2 hisse fiyatlarını en az 5 puan yükseltir ki ayrıca o hisselerin en az değeri 4 milyar dolar, banka sana bana 4 milyar dolar kredi verir mi, geçtim 400 bin dolar kredi verir mi lan?
tabi olay ortaya çıkınca biz eylem için aldık de, herkes enayi mi lan?
samimi değilsiniz siz, ne hikmet şirketim adına bağış kabul etmiyorsunuz ama şirketim adına benden bağış kabul ediyorsunuz.
edit: tüm bunları açıklayabilecek arkadaş varsa beklerim.
Greenpeace müjde veriyor: Arkadaşlar, attığınız imzalar için teşekkür ederiz; kutup ayılarını kurtardık. Hayrola, ne olmuş ki?
- Shell, 2013te Kuzey Buz Denizinde petrol aramayacağını duyurmuş.
Daha iyi haber ise şuymuş: Demek ki milyonlarca kişinin yarattığı baskı işe yarıyor!(muş)
- Ama Shell'in sadece 2013'te petrol aramayacak olması yeterli değil, diyorlar.
E, ne yapacağız?
- Şimdi ABD Başkanı Obamadan, Kuzey Kutbu'ndaki tüm petrol arama izinlerini sonsuza kadar iptal etmesini isteyecekmişiz.
bir protestolarına destek olmuştum. zaman zaman mail falan atarlardı. neyse numaramı bir gün bir kız aradı greenpeace'den güzelce anlattı konuştu. sonunda kredi kartı olup olmadığımı kampanyalardan faydalanabileceğimi söyledi. ancak olmadığını söyleyince teşekkür edip direk kapattı. işte böyle de samimiyetsiz ve soyguncu oluşumdur.
bu kadar ciddi yardımlar alan bir kuruluş bilinçlendirme kümesini nasıl olur da genişletemez dediğim örgüt.
kitleler para yardımı yapmalı ama eylemler ? orasını greenpeace halledecek.
yoksa göstermelik mi yapılmaktadırlar. evet tepkiler çok ciddi gözüküyor olabilir ! fakat ciddi şekilde düşündüğünüz de göstermelik olduğu hiçte mantıksız değildir. paranoyanın dozunu abartmaz ve sistem neden tepkileri de kontrol etmek istemesin sorusundan yola çıkarsak bu söylediğim komplo teorisinden dışarıya adım atmayı başarır. .
ben bu kuruluşun nato , avrupa birliği, gatt, dünya tic örgütü ve merkez bankalarının kontrolünde olan, muhalif kesimin havucu, tepkileri filtreleme aracı örgütü olarak görüyorum. dediğim gibi eylemsel kapsadığı alan genişlemiyor aksine yıllardır yerinde sayıyor. sinema çekiyorlar sanki.
sinema çekilmesi, eylemler vs için birde sizden yardım parası alıyorlar...oh ne ala. birde birileri şunlara paranın tüketim ekonomisi olduğunu ve bu ekonominin dünyanın anasını ağlattığını, kaynakları hunharca tükettiğini dolayısı ile bu eylemlerle çeliştiklerini söylemesi zor olsa gerek.
her neyse... örgüt arada ana haber bültenlerine ve gazetelere çıkıyor. abd kaynaklı belgesel kanallarında; işte bu çocuklar yapıyorlar, doğacılar, sizde bu çocukları destekleyin tarzında haberler görüyoruz. markalaştırma çabası olduğu çok açık ama bu markanın vizyonu ve misyonu bence doğa değil. başka bir şey.
aldığı büyük paralar, reklamlar ve haberler... üstelik doğa için bu kuruluşu kesin desteklenmesi algısı artık bir bakış açısı olmuştur.
kitleler örgütün eylemini izlerken perde arkasında her şey aynı şekilde tamda istenildiği gibi devam eder...
sonuç : yardımımı ve desteğimi 2011 itibari ile kestiğim kuruluş.
Gönüllü olarak çalıştığını belirten anketörlerinin greenpeace tarafından şahsıma iş teklif edilmesiyle koca birer yalancı olduklarını gördüğüm durumdan sonra aklımda soru işareti bırakan yeşil barış kurum ve kuruluşu. Ya da öyle bir şey. (bkz: sen baya yanlış gelmişsin)
Ülkelerinde nükleer santralden geçilmezken benim ülkeme gelip nükleer santral kurmayın çok zararlı diyen çok akıllı insan topluluğu ki bunlar enerji açığı nedir enerji ithal etmek nedir anlamazlar neyse uzatmayalım eylemlerini onaylamadığım ve gerçekçi bulmadığım çevreci örgüt.
türkiye de nükleer santral kurulmasını istemeyen bir örgüt. neden istesin ki sanki ? enerji yönünden bağımsız olmamızı istemiyorlar. o kadar eylemin sebebi budur.
amacı nükleer enerjiye tepki oluşturmak, kamu oyu yaratmak olan emperyalist amerikan kurumu.
türkiye de nükleere karşıdırlar. fakat hizmet ettikleri ülke nükleer enerji üretir, kullanır. yaptıkları diğer işler de ( çevre ile ilgili) bu amacın üstünü örtmek içindir. çevreci filan oldukları yok. kukla. bizim ergen kürtler filan da " ay çevreciyüüüüzzz" diye atlıyolar hemen.
iki kere iş başvurusunda bulundum ikisinde de ertesi gün görüşmeye çağırıldım. her başvuranı çağırmalarından ya da her başvuruda çağırmalarından mı demeliydim, zor bir iş olduğu belliydi zaten. ücreti gayet iyi ve tam öğrenciye göre bir iş saatleri bakımından da. ayrıca doğaya faydası dokunan bir kuruluş için çalışmak da hoş. fakat işte başarılı olmak çok zor. başarı ölçütü günde 3 abone. sizden 3 ayda bir 3 sayı olarak gönderilen greenpeace dergisine aboneler kazandırmanızı istiyorlar işin zor olan kısmı ise bunun için sokaktan çevirdiğiniz insanların kredi kartı numaralarını almanız gerekliliği. başarılı olanlara helal olsun deyip girimizi burada noktalandıralım.
yıllar önce istiklalde nükleer santrallere karşı desteğimi istemiş örgüt. yaklaşık 5 dakika konuşmasını dinledikten sonra tek kelime ederek oradan uzaklaşmıştım.
tüm dünya çapında çevre için uğraşan nadide bir örgüttür. üye olmak desteklemek zorunda değiliz efendim ama en azından savunduklarını uğraşlarını bilirsek ve birazcık merhamet edip doğamızı sever ve korursak her şey daha güzel olabilir belki. belki...
taksimde galatasaraydan başlayıp odakuleye uzanan, gözlerinin içine baktınız mı hemen yanınıza yaklaşıp yardım için sizi ikna etmeye çalışan bir topluluk.
1999 dan 2011 yilina kadar, ki bu yillar arasinda ogrencilik yillarimda var, her ay 20 dolar yardim da bulundugum cevre orgutu...
fikirlerine katildigim ve katilmadigim anlar olsada yardimi esirgemedim...