ortaokulda bir arkadaşımın verdiği karışık bi kasetle dinlemeye başladığım harika, eğlenceli, eski şarkıları muhteşem amerikalı gruptur.
grup üyeleri bilinenin aksine senelerdir 3 değil 4 hatta 5'tir. görünen tabii ki üçtür.
(bkz: billie joe armstrong) (bkz: tre cool) (bkz: mike drint)
neyse, allah razı olsundur o arkadaşımdan. senelerce kim doluklarını bilmeden dinledim bu manyakları. bir sene sonra, her gördüğüme dinlettim şarkıları, green day olduğunu öğrendim, şarkıların adını öğrendim falan. lisede cd'ye çektirdim bu şarkıları ve daha fazlasını. ben internetle geç tanıştım evet.
bir günü 'green day' ilan etme; o gün sabahtan başlayarak, yatana kadar takılmak, içmek anlamına gelir. sağlam bünye ve keyif alabilmek öncelikli kurallar.
Dünya'nın en iyi gruplarından biri. Kendini dinlettiriyor ve özgün. Diğer sanatçı çakmaları gibi sadece seks hakkında değil(ki kendileri yazmıyorlar.), hayat üzerine şarkı sözleri yazıyorlar.
a small cloud has fallen
the white mist hits the ground
my lungs comfort me with joy
vegging on one detail
the rest just crowds around
my eyes itch of burning red
picture sounds
of moving insects so surreal
lay around
looks like i found something new
laying in my bed
i think i'm in left field
i picture someone, i think it's you
you're standing so damn close
my body begins to swell
why does 1 + 1 make 2?
picture sounds
of moving insects so surreal
lay around
looks like i found something new
laying in my bed
i think i'm in left field
i picture someone, i think it's you
you're standing so damn close
my body begins to swell
why does 1 + 1 make 2?
picture sounds
of moving insects so surreal
lay around
looks like i found something new
dinlenesi grup.
hayran olunası değil.
boulevard of broken dreams dışındaki şarkıları beni pek saramamıştır, ama yine de dinlenir.
bak olum, bak billie joe, lady gaga'yla pozlar verme dalıcam sana.
bir de ne o öyle gözleri belelte belelte salak salak hareketler yapmalar?
kocaman herifsin, karın var çocuğun var, edepli ol lan.
lise yıllarında gece gündüz bıkmadan dinlediğimiz bir gruptur. özellikle dookie, warning ve american idiot albümleri ezbere bildiğimiz şarkılardan oluşurdu. "jesus of suburbia" hala bugüne kadar ezberlediğim en uzun şarkıdır herhalde.
ilk albümünü özlettiren birsürü albüm yapmıştır. ama dookie albümünden sonrada birkaç güzel şarkıları vardır. ör; 21 guns, holiday bunlar arasında sayılabilir.
bu grubu iyi bir grup olarak görmek için 17 yaşında olmaya gerek yoktur. müzik anlayışı ''ne kadar sıkıcı ya da sertse o kadar kalitelidir'' olanlar anlamayacaktır elbette ancak, bu grup 1970 ortalarında saman alevi gibi coşan ve ortadan kaybolan punk'ı, 90larda büyük bir kitleye yeniden sevdirmiştir. sum41, blink 182gibi mtv punk muadili değil, sex pistols, buzzcocks, ramones gibi gerçek punk muadilidir bu grup.
jesus of suburbia gibi bir şarkıya imza atan grup önünde deri ceketimi çıkartır blazer giyer ve düğmelerimi ilikleyerek eğilirim ben. hatırlayalım;
bu grubu "çok" iyi bir grup olarak görmek için 17 yaşında olmak gereklidir.
ha ama keyifle dinlenesi midir? kesinlikle. ama asla sex pistols ya da ramones olamaz!
Awesome as fuck yeni albümleriyle adamı uçuran şahane grup. Klasik bilinen holidays American idiot Boulevard of broken dreams welcome to paradise 21 guns vb daha onlarca arkısıyla U2 yuda geçmiş bir aralar dünyanın en iyi rock grubu olan şuanki sırasını bilmediğim fakat benim için en iyisi olan yaptıklarına blues rockdenen bir punk rock grubudur. Lanet olası vokali Billie Joe Armstrong (ve hala nasıl bu derece aşık olduğunu bilemediğim karısıyla müthiş uyumsuz) sesinin eşsizliği ile tanınır.
3 biseksüelden oluşmuş bir gruptur. kesinlikle dinlemeyi bırakamadığım, eski albümleri daha da güzel olan punk grubu. yeni çıkacak albümlerde dinlenilesi gibi gibi.
sonbahar grubu. net. hüzünümsü olaylar çeviriyor beyinde.
leziz başucu filmlerimizden high fidelity'den öğrendiğimize göre green day, the clash ve stiff little fingers gruplarından esinlenmiştir.
ne kadar iyi olduğu tartışılır. ha şöyle ki, punk felsefesi adına bir ramones, sex pistols değildir ama müzik kalitesi adına oldschoollardan çok daha kaliteli müzik yaptığı, en azından enstruman çalmayı bildikleri su götürmez bir gerçektir. ayrıca iyi güfteleri vardır, jesus of suburbia gibi bir çok oldschool punk'ın götünü patlatsa beynini akıtsa ortaya çıkartamayacakları bir şaheser ortaya çıkarmışlardır.
üniversite yıllarında epey sık dinlediğim gruptur. fakat transmissions albümünden sonra kendileriyle ebediyle vedalaşmışımdır. o ne biçim albüm lan öyle?