gravitational slingshot

entry3 galeri0
    1.
  1. türkçesi "kütçekimsel sapan fırlatışı" olarak çevrilebilecek bir astronomi terimi.

    peki ne ola ki bu? şimdi misal ben plüton'um. sen de değişik bir cisimsin ve bana yaklaşıyorsun. benim o uzay-zamanı büken kütleçekim alanıma girip onun sayesinde hız kazanarak tekrar benden uzaklaşıyorsun. sonra atıyorum benden sonra uranüs'e gidip onun benden daha yüksek olan kütleçekim alanına girerek daha büyük bir hız kazanıp ondan da uzaklaşıyorsun ve böyle böyle gitmek istediğin yere doğru devam ediyorsun.

    şu geçen aylarda minik bir kuyruklu yıldıza bir cisim göndermişlerdi hatırlarsan. işte onu gravitational slingshot tekniği ile oraya gönderdiler. yani az önce anlattığım gibi süreyi uzatıp minimum yakıt ile maksimum faydayı sağlayarak o cismi o kuyruklu yıldıza yaklaştırıp oturttular. ancak dediğim gibi buradaki tek sorun zaman. yani atıyorum 100 ışık yılı ötedeki bir yere yollanmak istenen bir cisim bahtsız bedevi gibi oradan oraya sürüklenmek zorunda kalıyor. bu gerçekten üzücü. zira gelişmiş bir uzaylı olsam ve insanoğlunun uyguladığı bu tekniği görsem çömelip ağlardım herhalde. belki ileride yeni enerji kaynakları keşfedersek ya da transportasyon teknolojisi mikro seviyeden makro seviyeye doğru gelişebilirse bu sorunu çözebiliriz diye düşünüyorum.
    1 ...
  2. 2.
  3. basitçe uzaydaki diğer gökcisimlerinin çekim alanından faydalanarak, yakıttan da tasarruf ederek hızlanma sağlamaktır.
    not: ksp spor.
    0 ...
  4. 3.
  5. Ağlıyorum şu an. Böyle başlıklara alışık değil bünye.

    Rosetta uzay aracının fazlasıyla ekmeğini yediği şeydir Philae adlı yıldıza gitmek için. Bu uzay aracını burdan doğrudan yıldıza yollamadılar pek tabii. Yıldızın hızına erişebilmesi için yıllarca döndürdüler. Gravitational support aldılar 1 kez mars'tan ve 2 kez de dünya'dan (yanılıyorsam düzeltin). Sonucunda kuyruklu yıldız bizim buralara geldiğinde bizim hızlanmış canavar da direkt follow'ladı.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük