sanal şehirlerde geçen suç simulasyonu. görev yapma mecburiyetiniz yoktur. sonuza kadar gezip araba çalabilir, birilerini öldürebilir, oyun içindeki diğer atraksyonlara katılablirsiniz. oynamaya başladıktan bir süre sona o şehre alışırsınız kendinizi oraya ait hisetmeye başlarsınız. her sokağını öğrendiğiniz şehirde artık neyi nerde bulacağınızı çok iyi biliyorsunuzdur. kazanılan paralar yemeğe, kıyafete ve çokça silahlara akıp gider.
"vay anasını ne kadar gerçekçi lan, her bi haltı yapabiliyosun" tarzındaki ünlemlerin ilk defa duyulduğu bilgisayar oyunudur tahminimce. aynı oyun içinde hem cinsellik, hem adam öldürme, hem ambulans şöförlüğü yapıldığını gören bünyenin, bu tepkiyi vermesi doğaldır haliyle.
insanın psikolojik sorunları varsa oynamamalıdır bu oyunu. mesela ben, masum adamları öldürüp parasını aldıktan sonra tövbe edip ambulans şoförlüğü yapmış insanım.
Grand theft auto
Gerçekten büyük bir firmanın ürünü sahibi take 2 tarafından geliştirilen bir oyun.
Son zamanlarda gta nın son serisini çıkartmakta gerçekten zorlanacağını açıkladı.
Take 2 suçu korsan, sahte, kopya ürün satan maluklara attı.
Gta vice city çocukluğumun oyunu sabahlara kadar oynardım. Şehirde neler mi yapmadım: Arabaları kaçırıp fahişeleri ezdim, Malibu isimli bara gidip insanları taradım, polis istasyonunu bastım polisleri öldürdüm baktım polisler hiç bitmiyor 'leavemealone' yazdım polisleri başımdan defettim. Ama sonra iyi bir insan olup ambulans şöförlüğü yaptım, taksiyle insanlara bedava hizmet verdiğim de doğrudur. Kısacası bugün bile oynayasımın geldiği harika bir oyundur.
gta 2 vardı çok önceleri ve o anlamadığımız, çözemediğimiz, grafikleri itibari ile sıçmış, kontrolleri olarak sıvamış oyunda dahi zevkli vakit geçirebilir durumdaydık.
sonra gta3 çıkageldi ve bizim "şu oyunu tomb rider gibi yapsalar ya heamuğagoyum" feryadımız rockstar tarafından duyulmuş gibiydi. 2d kalitesi, yerini 3d grafik kalitesine bırakıyor, oyuna bir de "türkçe altyazı eklentisi" yapıştırılabilir durumda olunca dadundan yinmaz bir hâl alıyordu. bilgisayar için çıktığı dönemin kış dönemi olması ve liberty city dediğimiz mekânın da bunalımlı-kasvetli bir kış havasını yaşatması hasebiyle epeyce sarmıştık bu oyuna.
derken takip eden yaz dönemi vice city çıkageldi ki o da tam yaz formatına uygun bir ambiyansa sahipti. hatırlarım o yaz tatili artık oyunun içine nasıl gömülmüşsek, oyun bitince üzülmüştük heamınagoyyuim. hatta furkan, daha beter olmuştu(bildiğin kabardı lan sağı-solu stressten).
velhasılı bir dünyadır grand theft auto. en son san andreas oynamışlığım vardır(gta4 kurcaladım da yaşlanmışız artık be hacım) hiç sevmediğim bir şehirden kaçış için. hala o ryder piçi nasıl olup da satar benim gibi ahbabı anlamıyorum...*
edit: hiç öyle bu oyun olmasaydı ben, doktor olurdum geyiklerine girmiyorum. zira doktor olacak adam değilim ben. okuyacak adam bile değildim de işte bi bok yedik söylemesi ayıp...