"Sürekliliğin bölünmesi, kumun taneciklere bölünmesi gibi değil, bir kağıt yaprağının ya da bir tüniğin kıvrımlara bölünmesi gibi düşünülmelidir: öyle ki, cisim asla noktalara ya da en küçüklere bölünmeksizin, bazısı diğerlerinden küçük sonsuz sayıda kıvrım olabilsin"
"Sanırım eskilerin de, derin düşünce alışkanlığına ermiş, birkaç yüzyıl önce dinbilim ve felsefe öğretmiş, içlerinden bazıları azizlik katına yükselmiş usta kişilerin de sözünü ettiğimiz şeyler üzerine bilgisi olmuştur; onları bugün gözden düşmüş bulunan tözsel biçimlerin varlığını benimsemeye ve korumaya yönelten bu bilgidir. Ama onlar bizim yeni filozoflar topluluğunun sandığı gibi ne öylesine doğruların uzağındadırlar, ne de öylesine gülünç durumdadırlar. "
Monad'larının niye bu kadar karmaşıkmış gibi anlatıldığını anlamadığım filozof. Descartes'ın 3 dediği, spinoza'nın bire düşürdüğü töz hakkında; sonsuz sayıda töz olduğunu, yani her bir tekil varolanın tözü olduğunu söyler, bu tözler ise "monad"lardır.
Leibniz, felsefeyi descartes gibi matematize etmeyi ya da matematik yöntemini felsefede kullanmak ister. Bunda amacı ortak ve değişmez bir felsefe dili getirmektir. Bu düşüncesi başka bir formda analitikçilere geçmiştir. Tabii felsefeyi matematik gibi formüle etmek evrende varolan her şeyin bir yasaya tabi olduğunu söylemektir. Rasyonalistler bunu kabul eder zaten. Lakin her şeyi matematik gibi formüle etmek, aklı tek ölçüt olarak görmektir - ki matematiğin temelinin, kaynağının sezgi mi yoksa formal mi olduğunu en az matematik kesinliği derecesinde bir kesinlikle açıklamayı gerektirir ve bu da olanaksızdır.
Edit: hakkında bir şeyler daha yazacaktım da unuttum.
yeter neden ilkesi leibniz'in çok önemlidir ve şimdiye kadar yanlışlanamamıştır. bakın bir kar tanesi bile diğerine benzememekte.
tanrı eğer birbirine birebir aynı iki tane şey(thing) yaratırsa. ikinciyi yaratmak için bir yeter sebebi olmayacaktır. bu yüzden birbirine tıpa tıp benzeyen şeylerin bile kategorik olarak bir farkı illa ki mevcuttur.
teoremleriyle ve saçlarıyla korkulu rüyam. matematikten nefret etmemi sağlayan insan. sayesinde calculus'u bir kenara bırakıp "düşünmeyeceksin" felsefesini benimseyerek çok uzakta küçük bir kasabaya taşındım ve her şey şimdi çok daha güzel.
matematiksel fonksiyon kavramı onun zamanında trigonometrik ve logaritmik tablolarda kapalı olmasına rağmen, 1692 ve 1694 yılları arasında eğriden türetilen apsis, ordinat, teğet, kiriş ve diklik geometrik kavramlarını kapalı olarak benimseyip, belirten ilk kişi imiş.
türevi newton ile aynı zamanda bulmuştur. kimi kaynaklara göre, newton'dan sadece bir hafta sonra bulduğu söylenir. newton itiraz etmiştir, "benden çaldı." diye ama arada ciddi bir fark vardır. newton, x değişkenine bağlı türev aldığında denklemin sonuna x ekler, bu olay leibniz'in metodunda ise, bugünkü bildiğimiz gibi, (dx) şeklindedir. bundan dolayı, leibniz'in kendi başına, newtonun çalışmalarından otlanmadan bulduğu kabul edilir ve bugünkü yöntem de aynen onunkidir. ayrı yeten, sadece bu konuda olmamakla beraber, yazısı yazmaya yeni başlayan insandan bile daha kötü olan newtonun pek çok çalışması anlaşılamadğı için de yok sayılmıştır.bilim adına büyük kayıptır.
edit: söylemeyi unutmuşum, denklemin sonuna sadece x ekliyor olmak, büyük karışıklara neden olduğundan, dx 'in daha mantıklı olduğu görünmüştür.bundan dolayı leibniz'in yöntemi kullanılagelmiştir.
aslında bir nevi bilgisayarı çözmüş adamdır. tüm sayıları 1ler ve 0lar ile gösterilebileceğini bulmuştur. buna rağmen yine de (de ayrı leibniz efendi) efendimiz baruch spinoza karşıtlığından dolayı sevilmez, ben de sevmem.
Türevden integralden bahsedip dahi anlamındaki de yi..
Benim de takıntılarım var aga işte.
Düz mantık: giydiğim elbiselerle bile bu adamın payı varmış. Pehh. Anneannem türev bilmiyor ki. Kazak örüyor sadece.
senin bokuna kaldım amk matematikten, sözelci olmama sebepsin, bak iş bulamıyoruz amk ibnesi, söktür git artık buralardan çık hayatımızdan. türkiye layıktır layık kalacak.
newton'dan habersiz türevi bulmuştur, hatta eseri newton'un önceden bu buluşu açıklamamasından dolayı daha erken yayınlanmıştır. bunun üzerine newton hop olum n'oluyoruz diyerek tepkisini koymuş ve belgelerini ortaya koyarak daha önce bulduğunu kanıtlamış ve bilim dünyasının desteğini de alarak nerdeyse leibniz'i yalancı çıkarmıştır. newton'la epey didişmişlerdir.