daha halk dilinde anlatırsak sivri kemelerden sonra yük direk olarak ayaklara aktarılıyor, payanlar da eklenince yük bu sefer hepten duvarlardan alınmış oluyor ve bildiğin duvarlar boş kalabiliyor. artık romanesk mimarisindeki gibi hantal binalar yapmana gerek kalmıyor, hal böyle olunca da o bölgeleri vitrayla kaplıyorsun ve çok güzel ışıklı bir alanın oluyor. olayın mantığı tamamen sivri kemerde yani. bu mimari yüksek ve hafif görünümlü binalar yapmasını buna borçlu.
sivri çıkıntılar, keskin çizgiler, kafessi yapısı ile öne çıkan ortaçağ mimari ekolü. görkemli ve bir o kadar da huzursuz edici yapıdadır ama bir biçimde pek çok tapınakta kullanılmıştır.
çoğunlukla dinsel mimaride kullanılmış ve ihtişamlı, büyük, keskin hatlardan oluşan mimari yapıları içerir. en çok görmek istediklerimden biri de fransa'daki notre dame katedralidir. sanattır bir kere, kutu kutu binalardan, uzay mekiğine benzeyen saçma yapılardan farklıdır.
Gotik tarzının, mimaride ilk çıkış yeri Fransa diyenler varsa da Avrupa'nın çok yerinde aynı zamanda rastlanmış ve bütün Hıristiyan batı dünyasına yayılmıştır. Her ülke Gotik sanatında zevkine uygun değişiklikler yapmıştır. Avrupa'nın sanat merkezi kabul edilen italya'da ise pek tesiri görülmemiştir. ingiltere'de sütunları çoğaltan ve kubbenin altında onları yelpaze gibi açan bir dikey üsluba bağlıdır. ispanya'da Gotik sanatının Arap motifleriyle birleşmesinden meydana gelen müdeccer (mudejar) üslubu doğmuştur. Gotik sanatı Avrupa'nın kuzeyinde 16. yüzyılın başlangıcına kadar sürmüştür.
Gotik sanatının mimarları, ağırlığın itme kuvvetini ve yönünü tespit ederek, baskıyı kemerlere ve fil ayaklarına aktardılar. Böylece yapının tamamı dengeye faydalı olan elemanlara bağlandı. Ayakların ağırlığı duvarların üzerinden kendi üstlerine almasıyla duvarlara vitray süslemeler yapıldı. Cephelerde bulunan çok sayıda cam ve vitray gotik yapıların karakteristik özelliklerinden biri oldu. Ağırlığa tamamıyla hakim olan Gotik mimarisinde yapılar, sanki yükselerek uçuyormuş gibi bir his verir.
Gotik tarzının önemli özelliği sivriliktir. Roma mimarisindeki yaygın kubbeler yerine, dilimli kubbeler, yuvarlak kemerler yerine, sivri ve birbirini kesen kemerler kullanılmıştır. Dini yapılarda aranan diğer bir husus ise büyüklük ve yücelik hissinin uyandırılmasıdır. Pencerelerin bol olması, pencere camlarının renkli olması, çatılardaki okumsu kuleler dikkati çeken diğer özelliklerdir.
Gotik tarzı, yalnız mimarlıkta tesirli olmayıp; süs ve gündelik eşya, resim, yazı ve heykeltıraşlıkta da etkili olmuştur. Gotik heykeller çoğunlukla kiliselerin duvarlarında kendilerine yer bulmuşlardır. Sanatçılar heykeller aracılığıyla Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde olduğu gibi inançlı kişilere görsel bir öğe sunmak amacıyla yapılmıştır. Yalnız, hala ilkçağdaki öğretilerden etkilenen heykelciler için önemli olan, figürdeki kişinin hissettiklerini bakan kişiye vermektir. Gerçeğe benzerlik, perspektif herhangi bir önem taşımaz. Gotik mimarlık ise daha ziyade katedral, kilise, gibi dini yapılarda tesirini göstermiştir.
Gotik mimarisinin başlıca eseri katedraldir. 13. yüzyılda toplum adeta bütün heyecanını ve zenginliğini katedral yapmaya ve süslemeye harcamıştır. Böylece ekonomi de gelişmiştir. Gotik mimarinin en önemli örnekleri: Paris'te bulunan Notre Dame Katedralive Amiens, Strasbourg'da Strasbourg katedrali ve Milano'daki Milano Katedrali'dir.
on ikinci yüzyılın sonunda ortaya çıkan gotik mimarlık, gotik üslubunun bütün öbür sanat biçimlerinden daha uzun ömürlü olarak 16. yy'a kadar sürmüştür.mimarlıkta ortaçağ'ın en verimli alanı olan kiliselere en güzel yapıtlarını vermiştir. en çok fransa'nın kuzeyinde (bkz: notre dame) örneklerine rastlanmıştır.
ispanya - Barcelona La Sagra Da Familia
bu konuda güzel örneklerdendir. gotik mimari de mistisizm öğeleri sıklıkla kullanılmaktadır, ürpetici bir estetiğe sahiptir.