ismini görünce bir an benle ilgili bir şey yazmışlar lan diye heyecanlanıyorum. sonra bakıyorum götü değilmiş, evilmiş, bir hüzün çöküyor, bir umutsuzluk...
(#1332442)
entrysinden 15 dakika sonra, aşklı maşklı bir entry girmiş;
(#1332504)
daha sonra sabaha kadar haber alınamamış. sabah da göt'le ilgili bir entry girmiş;
(#1333321)
neymiş? uzun yazı yazmıyormuşum... bilmez ki bir oturuşta ve hatta çıkarmadan 7 sağlam paragraf yazabilirim. sözlüğe ilk geldiğim zamanlar kasardım kendimi "uzun yazayım, sözlüğün kalitesi bik bik bik" derdim... sonradan baktım da gerenk yokmuş. 7 paragrafta anlatılacak bir şeyi 2 cüml...
n'oluyor lan? başlıkları karıştırdım, seni tanımlayacaktım diy mi? pardon azizim...
aslında tanışmamız, yalamaya dönen ankara bu sefer kaynaşıyoruz zirvesine denk geliyor. denk de gelmiyor esasında, o zirve sayesinde tanışmıştık. o zirveyi shyer'le ben düzenlerken, sözlük tanrılarının isteği neticesinde zirvede fazla kalamayacağımı belirtmiş, yerimi gothic evil'a bırakmıştım. işte o zaman bir ışık gördüm bunda.. dedim "hoca seninle aramızda bir şey var, bir çekim. yok lan ibne diilim ahaha iyi anlaşıp bundan sonraki zirveleri beraber yapabiliriz"... sonra shyer'in derslerinden dolayı sözlüğe fazla girememesinden mütevellit, iftar zirvesi fikrini de bulunca organizatör titrı ile beraber çalışmaya başladık. bence çok da iyi oldu hani, içime sinen ilk zirve olmuştur. neyse...
her zaman söylediğim bir şey vardır bu sözlüklerde; entryleriyle kimseyi "işaretlemememiz" gerektiği... bundan hiçbir zaman da pişman olmadım, olmam da sanırım... gothic de bana hak verdi. bu yüzden 5-6 kişi, erkek erkeğe bir zirve yapıp türkiye'yi kurtarmakta bir beis görmüyorum.
gerçi daha fasıl zirvesi, çocuk esirgeme kurumu zirvesi, anıtkabir zirvesi, redwinemania'ya masaj yapıyoruz zirvesi gibi yapılacak çok zirve var..
neyse... yine kopuyorum konudan heral. toparlayalım;
msn'de sadece geyik yaptığım, 2 kere gördüğüm ki gördüklerimde de fazla konuşma şansımın olmadığı biri için, -dir'li -dır'lı biten çok da fazla cümle kurmam yapmacık olur ama şunu söyleyebilirim; bu adam cidden iyi. "iyi" demem içinse tek bir neden var; yapmacık değil. hani konuşurken ağzını yaya yaya konuşmuyor ve ne düşünüyorsa onu söylüyor. o zaman konuşmamızın başına dönüyoruz;
"hoca seninle aramızda bir şey var, bir çekim. yok lan ibne diilim ahaha iyi anlaşıp bundan sonraki zirveleri beraber yapabiliriz"
değmeyecek insanlar için sinirlenmemesini önerdiğim adamdır.
biptir et diyorum kendisine. elbet tepki gösterilmeli zaten gösteriliyor da ama yıpratma kendini bu kadar bunlar için.
5 gün çaylakmış. askerde bir laf var bildin mi?
(bkz: adam mı öldürdün)
hatta "o ne la kasatura numarası mı"
ahahaha senin hayatın da zor be devrem.
gothic_evil - çaylak organizatör:
moderasyon sertleşmiş baya
gothic_evil - çaylak organizatör:
yazar olunca "yazar olmanın değeri" diye başlık açıcam
gothic_evil - çaylak organizatör:
manyak gırgır 1 entry giricem
gothic_evil - çaylak organizatör:
hepsi yumuşuycak
RwM!...:
ahahaha
gothic_evil - çaylak organizatör:
tüm modlara göndericem
gothic_evil - çaylak organizatör:
mesajla
RwM!...:
olm ben de bi çaylak olayım diyodum da
RwM!...:
5 gün de çokmuş be
gothic_evil - çaylak organizatör:
hahahhahaha
RwM!...:
hani 1-2 gün olsa olur da
RwM!...:
5 gün imkansız
RwM!...:
senin hayatın da zormuş be abi
gothic_evil - çaylak organizatör:
samsun a başladım ben yaa
gothic_evil - çaylak organizatör:
tespih de çekiorum
RwM!...:
ahahaha
gothic_evil - çaylak organizatör:
her gün volta atıyorum o başlıktan bu başlığa
gothic_evil - çaylak organizatör:
çaylaklık zor zanaatmış be kardeşim
RwM!...:
tabi yav
RwM!...:
allah kurtarsın kardeş
gothic_evil - çaylak organizatör:
saol gurban
karakutu'nun anahtarı...
dünyadaki herkesin bir şekilde "siyah" veya "beyaz" noktalara bırakıldığını, beyaz noktadakilerin orada kalmaya, siyah noktadakilerin gri'ye dönmeye çalıştığını bilmeyen...
allah'ın açıklamasının da bu olduğunu ya da...
ya da; siyah noktadaki insanların en çok/tek istedikleri şeylerinin saklandığı kasanın anahtarına "asla" ama "asla" ulaşamayacaklarını, yine de allah'ın onlara bu açıklarını kapatacak/acılarını unutturacak başka "şey"ler verdiğini; gri noktaya ulaşmaları için...
birbirimizin; sahip olmayı en çok isteyip de sahip olamadığımız şeylerine sahibiz...
ikimiz de siyah noktadayız dostum, ama ben hayatın açığını buldum, gri'ye çok az kaldı ve seni bırakmaya hiç niyetim yok... yaralı da olsan, sırtıma alıp taşıyacağım seni, sadece güven...
yoksa trenden aşağı atlamak dünyanın en kolay işi...