sevgi pitircigim, sevgi kelebegim... kalbimi paramparca ettikten sonra dagilan her bir parcasini toplayan insan. kendisi icin istanbul zirvesi yapcagimi belirtmeme ragmen nazik oldugundan istanbul trafiginin kitlenecegini dusunerek beni vazgecirmis gothic. ayrica ustunde uyguladigim diktatorluklere ragmen benimle hala muhabet eden "simdilik" sanal yollu arkadasim. iyiki tanimisim dedigim. *
yazdıklarını hiç beğenmediğim,işte budur üstad demediğim yazar.zaten önceki 648 entryde de bundan bahsedilmekte.***
efendim kendisi biraların ılımasına gönlü razı olmayan nadide bir kişiliktir.sanırım sloganı da "ılımadan tüket,tüketemiyorsan bırak başkaları tüketsin"dir.*
edit:ya ne eksiliyosunuz kardeşim,bizde biliyoruz iyi yazar olduğunu.
uzun suredir konusamadigim, radyoda caldigi gunleri ozledigim yazar, yazardan otesi arkadasim. hayatinda yasadiklari nelerdir bilmesemde "uzulme bocugum gecer" demekteyim her cevrimici oldugunu gordugumde yazmasamda. evet gecer, gecmesede alisirsin. bak gecmisine nelere alismissindir "asla olmaz" dedigin. eger yukarda birileri bizim kaderimizi biliyor ve yaziyorsa mutlaka guzel seylere de yer vermistir hayatimizda.
destansı özel mesajlarıyla gözlerimin ebesini belleyen yazar. ya birader özetini falan çıkar mesajın sonra at senle mi uğraşacam be. bu entry vesilesiyle en x'lisinden şikayetimi yapar gözlerimi dinlendiririm.
birazcık saf olsa beynini yıkayıp hak yolunu bulduracağım ama çok çakal bu adam kardeşim. en kısa zamanda rüyasında ak sakallı amcayla tanışması dileğiyle.
aşağı yukarı benden -2,5 kat daha iyi olan çok gezmiş çok okumuş sözlük yazarımız. zaten gözlüklü mözlüklü tam profesör edası vardı o nurlu sıfatında. tam olmuş maşallah.
yapacak tanım bulamıyorum arkadaş.
olayı özetlemek gerekirse yüzsüzlük yaparak bu sene iyi kötü tanıdığım herkesten ufak bir yılbaşı hediyesi istedim, başkaları da istemesin diye ne istediğimi yazmıyorum, maddi olarak pek bir şey sayılmaz, gece dışarı çıktığınızda bir bira alamayacağınız bir fiyatı var, yani maddi olarak zor durumda bırakan bir şey değil. fikir enteresandı, istenen şey de enteresan olunca hadi dedim bu sene tanıdıklarımdan bunu isteyeyim.
- aloo bana bak yılbaşı hediyesi istiyorum
+ ne istiyosun?
- işte şundan ama şöle düşünerek alıcaksın, bi de hediye paketi yapacaksın, paket değil de rafya kağıdıyla yapsan da olur.
+ yok ya, sen bana ne alacaksın?
- ne istiyosun?
+ alırım ama bi şartla
- neymiş
+ sen de bana onun dört kat büyüğünü al.
- tmm vazgeçtim, istemiyorum =)
işte genelde insanlarla olan muhabbetim bu oldu, genelde derken aşağı yukarı 100 kişiden istediysem yılbaşından önce 45 tane kadar olacak elimde, geri kalan 55 kişi bu muhabbeti yaptı, ben de vazgeçtim tabi, isteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü, kalsın. zaten karşılığını yapıcaz dimi, hemen sen bana ne alacaksın demenin ne alemi var?
bazıları ankara dışında, aslında benim asıl istediklerim onlardandı, başka şehirlerden olsun diye. şimdi nick vererek teşhir etmek istemiyorum, ama kendisi sözlük yazarı, genelde 'sessiz harf'ler kullanır yazılarında, neyse, inatla göndermiyorum dedi, yani üşengeçliğinden ya da parası olmadığından falan değil, sırf gıcıklık olsun diye. başka biri üşeniyorum, üşenmezsem yollarım dedi, başka biri çok anlamsız buldu vs..
işte bir akşam merih'le konuşuyoruz msn'de, hediye istiyorum dedim, ne hediyesi? yılbaşı hediyesi. ne istiyorsun? şundan.
bir akşam konuşuyoruz dediğimde çarşamba akşamı mı ne. bugün cuma.
eve geldim şimdi, kargo gelmiş. adam hediyeyi almayı bırak, postayla bile değil, aps mi neyse hızlı gelen şeyle göndermiş. hizmetin adını bilmiyorum gelince kendisi yazsın *
ankara dışından ilk hediyem gelmiş oldu, hem de daha tanışma fırsatını bulamadığım bir insandan.
dedim ya, yapacak tanım bulamıyorum.
ama silinmesin tanımı yapalım: yobazların korkulu rüyası, süper şahsiyet.
not: hediye aldığı için yazıyorum sanılmasın, ben bu adam hakkında zaten hep böyle düşünüyordum, önceki entrylerim referanstır.
ama senelerdir arkadaşım dediğim insanlar karşılık almadan olmaz derken adam taaa nereden üşenmemiş yollamış..
tabi derim o zaman. bön bön bakma. sen yolladın mı bana?
kendisinden yılbaşı hediyesi istedim. Açtım telefonu. "Yılbaşı hediyesi istiyorum" dedim. "Gavur bayramında ne hediyesi istiyorsun bre kafir" dedi. "Lan yeni yılı bir hafta önceden mi kutlamaya başladın sen, pilot olmuşun olm" dedim. Ben bir sen iki hiç uğraşamam böyle küfelerle dedim. "La höyyyt de get, taş mı yağdırcan başımıza dıt... dıt... dıt... dıt.." dedi, dıt dıt demedi tabii o sıra kapanan telefonun efekti bu. Kısaca arsızca suratıma kapattı telefonu. Sonra baktım yanlış numaraymış, olsun
bir dahakine anneler gününde isteyeceğim hediyemi, "hamileyim" diycem, kimden derse de "geçen kapıya kadar geçirdin ya, ne çabuk unuttun?" diycem. Ardından gevrek gevrek gülüp kabotaj bayramı için red'i çaldırıp kapatcam.
