sağ elini soyan ekmek bıçağı ile sol elinin üstünü soyuyorsun sonra, biraz daha sıcak kan çıkıyor onu da emiyorsun... sonra sağ eline alıyorsun ekmek bıçağını sol diz kapağının üstünü soyuyorsun oradan çıkan kan daha bir sıcak, sol eline alıp bıçağı sağ dız kapağını soyuyorsun aynı sıcaklıkta biraz daha kan...
sağ elinde yine bıçak sol kaval kemiğine dikey bir çizik atıyorsun sanırım orası kanamaz ama acır "hani içinin acıdığı gibi" hoşuna gidecek bu acı, sol elinde bıçak sağ kaval kemiğini çiziyorsun bu sefer acı ikiye katlanıyor, "biri gündüz acısı birisi gece duyulan yalnızlık acısı" acıya doyuyorsun...
sağ elinde ekmek bıçağı göbeğinin üstünü çiziyorsun ameliyat edilirmişcesine, göbeğine akıyor sıcacık kan hoşuna gidiyor garip bir his çünkü...
sağ elindeki bıçakla sol kol pazuna dikey çizik atıyorsun bu sefer kan ısındıkça ısınıyor hissediyorsun, sol eline alıp bıçağı sağ kol pazunu çiziyorsun kan ne kadar da sıcak...
tansiyonun düşmeye başlıyor, hafif bir titreme vucudun da, korkuyorsun kendine daha fazla zarar vermekten, sabahları ekmek kestiğin bıcakla şimdi kendini kesiyorsun, aşama aşama yavaşca...
derilerin üstünde sıcak kan akıyor sen ısındıkça ısınıyorsun...
kan emdikçe pişman oluyorsun neden bu kadar uzatıyorum bu işi diye, "bu acıya bir son vermek gerekir" diyorsun...
ya alıp bıçağı kalbine saplayacasın sanyelik bir acı ve son...
ya da
kalbinde yaşattığını çıkarıp atacaksın, zor olacak elbet ama bu saye de ne kan akacak ne de sen o kanın sıcaklığını hissedeceksin...