iki gün önce yaptığım şey.. damadın kızarıp bozarıp terlemesi, koyun gibi durup sürekli yere bakması, tuzlu kahveyi içme efsanesiyle daha yıllarca gülmeme sebep olacak şey. ben mi? ben kapı tarafında kimse tarafından görülmeyeceğim ama damadı görebileceğim bir mevkide bacak bacak üstüne atıp olanları izledim. isteyen her genç kızın yaşamasını dilediğim, çok duygusal bir an. *
sıkıntılı bir olaydır, gereksiz gibidir de, sırf böyle gelmiş böyle gider diye gibidir. yine de güzel bir anı olur heralde, allah herkese nasip etsindir, darısı basımızadır.
ek olarak; gelen misafire servis yapan kız kardes kendini külkedisi gibi hissetmektedir. *
aslında çok alaturka ama bundan dolayı da acayip matrak bir olay gibi görünür.bu bi süreçtir.hazırlıklar,tam isteme sırasında kırılmayacak potların önceden telafisi,erkeğin ve kızın hakkıda 3,5 attığı olgu ve gündür görücüye çıkmak.
damadın kahvesine tuz koyma olayına genelde filmlerde rastlansa da muhtemel gelecekte iyi bir alay konusu oluşturur.
-satılması istenen malların piyasaya sürülmesi, halka tanıtılması.
-evlilik çağına gelmiş hatunun, kendisiyle evlenmek isteyen erkeğin ve ailesinin karşısına çıkması, elin ayağın titremesi, kahveyi erkeğin üstüne dökmek, arada bir çaktırmadan bakış atmak.
