grek bir düşünür... sicilya doğumludur. yaklaşık olarak MÖ. 483-374 yılları arasında yaşamıştır. peloponezya savaşı sırasında atina'ya gelmiştir. bir şüpheci olarak elea felsefesinde yer almıştır. sadece Doğa yada Hiçlik Üstüne isimli eseri günümüze kadar gelebilmiştir. ayrıca platon ile diyalogları da bilinmektedir.
3 ilke ileri sürmüştür:
1- hiçbir şey yoktur.
2- varsa bile insan için kavranılamaz
3- kavranılsa bile dile getirilemez
söyledikleriyle gerçekten bunları mı kastettiği yoksa ikna ile herhangi bir fikrin insanlara kabul ettirilebileceğini ve felsefenin rasyonel kurgusundaki yetersizliği ima etmeye çalıştığı tartışılmaktadır. ilkeleri felsefenin anlamsız olduğuna işaret eder bir biçimde oluşturulmuştur. rasyonel bir tartışma ve rasyonel bir kanaatın var olamayacağını göstermiştir. var olan tek şey ikna sanatıdır. "Sonsuz bir varlık, kendisini sınırlandıran uzayda bulunamaz. Şu halde hiç bir yerde değildir, hiç bir yerde olmayan şey de yoktur" sözü, varlık ve yokluk üzerindeki düşüncesini özetler. doğa yada hiçlik üstünede şu önermeleri öne sürmüştür:
"Hiçbir zaman söz yokluğu çekmem. ikna gücü söze katılır ve ruha dilediği biçimi verir. Söz gücüyleruh durumu arasındaki ilişki, ilaçla vucudun yaratılışı arasındaki ilişki gibidir. Nasıl ki ilaç olan zehirlerin kimileri hastalığa, kimileri de yaşama son veriyorlarsa sözler de böyledir. Sözlerin kimileri keder verir, kimileri sevinç, kimileri korku, kimileri de güven. Öyle sözler de vardır ki kötü inandırma gücüyle ruhu zehirler. Rakiplerin ciddiliğini gülmeyle yıkmalı, gülmelerini de ciddilikle. Trajedi gözleri bağlar. Ne var ki gözleri bağlayan gözleri bağlamayandan daha doğru , gözlerini bağlattıran bağlattırmayandan daha akıllıca hareket etmiş olur"
hitabet (retorik) sanatının ustasıdır. hitabet sanatını tartışma ve rasyonel kanaat aracı olmaktan çıkarıp, onu bir ikna yöntemi haline getirmiştir. dönemin felsefecilerinin aksine dinleyicilerin doğru bilgiye ulaşmalarını amaçlamamış hatta doğruyu yanlıştan geçerliyi geçersizden ayırmak gibi bir amacı olmamıştır.
dil üzerine araştırmalar yapmasıyla, bilinen ilk filologlardan biri ve empedokles' in öğrencisi olan filozof. iyi bir hatip olduğu söylentiler arasındadır.
grek bir filozof. ''Kelimelere yüklediğim anlamı, ancak ben bilebilirim.'' sözüyle çok doğru olmasına karşın bünyede karışıklık yaratır o da şöyle acaba bu sözde de yüklenilen anlam neydi gorgias bunu söyleseydin keşke bize.
doğa felsefesinin temel problemi olan varlığı bilme girişiminin anlamsız olduğunu öne sürmüş ve bunu kanıtlamanın uğraşı içinde olmuştur. onun düşüncesinde, ne varlığın varolması, ne bilinmesi ne de bir başkasına aktarılması mümkün değildir.
hiç bir şey yoktur. olsa da bilinemez bilinse de anlatılamaz. sözleriyle kalbimde taht kurmuş düşünürdür. hiç bir şey yoksa neyi düşündüğünü çok merak ettiğim düşünürdür. hatta okulu bitirdikten sonra sınava girip felsefe kazanıp her sınavda biz gorgias reyizin izinden gidenleriz hocam hiç bir şey yoktur ben sana ne anlatayım yazma hayalini aklıma getiren muhteşem adamdır.
nihilistin önde gideni, ağababasıdır. bu gamzsızlığıyla, doktorun hastanenin kıt olduğu bir dönemde 108 yaşına kadar yaşamıştır. Felsefesi, felsefenin kendisi de dahil olmak üzere her şeyi bir güzel inkar etmektir.
Ne kadar ilginç. Okuduğum en iyi kitap taa m.ö. 300lü 400lü yıllardan günümüze kalmış diyaloglar. Yani bundan 2400 yıl öncesi falan. Türkiye standartlarına göre gayet iyi bir okur olduğumu düşünüyorum, beni bu kadar etkileyen, bu kadar güzel dili olan, içinde bu kadar zekice fikirler barındıran bir kitap okumadım rastlamadım. Tavsiye ettiğim kişiler hep dili ağır falan dediler bunu anlayamadım ama okuyun okutturun.
