acliktan uzagi cift gormeye basladigi, otelden idmanlara gitmek icin sabah namazinda kalkip nevzat demir tesislerine yurudugu iddialari ortalarda dolanan futbolcu.
besiktas'a geldiginden beri 9 kilo verdigi de rivayetler arasindadir.
aç adam, açlıktan sinan engin'i baki mercimek'le karıştırdığı, yıldırım demirören'i babasına benzettiği rivayetleri de ortalıkta dolanan gariban futbolcu, ülkemizin son yıllarda gördüğü göreceği en büyük yıldız, futbol ilahı.
galatasaray'a gitse daha iyi piyasa yapardı, fakir fukara edebiyatı sistemi daha iyi işliyor florya'da.
besiktas kulubu tarafindan belediye' nin asevine goturulup karni bir iyice doyurulan futbolcu. sinan engin asevinden cikista cebine biraz da harclik koymus, gururlu bir cocuk olan gordon, once "aman abi ne gerek var, vallahi almam" dese de sinan engin israr edince parayi alip, bir de "sagol abi, allah senden razi olsun" diyerek elini opmustur.
edit: evet haber cok eglenceli, lakin kolpadir. bulvar gazetesinin oturdugu yerden uydurdugu fantezilere, mansetlere benzemektedir. hangi futbolcu cebinde 200 ytl kalana kadar bekler ve hangi yabanci futbolcu bir turk deyimi olan "aksam ne yiyecegimi bilmiom a.q" diye isyan eder ki? fener yalakasi basin fenere shevcenkoyu elinin tersiyle ittirirken besiktasli topcular hakkinda "aclikten olmek uzereler", "su gariplere bir yardim eli", "cisse parasiz kalinca var misin yok musun' a basvurdu" turunden haberler uydurmayi uygun gormektedir. her turlusu eglencelidir. yalan yok.**
aldığı tam tamına 200 ytl gibi dudak uçuklatan bir paraya rağmen hala aç olduğunu iddia eden aç gözlü adam, ulan millet o paraya bir ay ev geçindiriyor be !
umraniye'de ki bufelere cisse ile birlikte borc taktigi ortaya cikan futbolcu.
borcun iceriginin ise kasar ekmekten olustugu gelen bilgiler arasinda.. bu durumu ogrenen sinan engin'in cok sinirlendigi ve milangaz personellerine aylik olarak verilen 100 ytl'lik sodexho ticket'ini gordon'a hediye ettigi ogrenildi.
ayrica her zaman oldugu gibi gelismelerden habersiz olan kaptan ibrahim uzulmez'in idmanlardan sonra ek is olarak dusundugu simitcilik icin gordon'a ortaklik teklifi goturdugu ve gordon'dan sermaye istedigi; gordon'un ise '200 ytl kefen param var kaptanim.' dedigi belirtildi.
tüm hırvatistan kendisinin "kör" olduğunu bildiği halde, müthiş futbolcu araştırmacısı sinan engin'in tam not vererek transfer ettiği adamdır.
dino drpic'in ahı tuttu vesselam, sen adam g.tünü açtı diye sözümona kirlettiğin beşiktaşlı duruşunu hatırlayıp artistlik yaparsan, bu adam da elinde patlar.
o değil de sinancığım hani büstünü yapıp yakacaktık ne oldu ona?
parasızlıktan ülkesine otostopla döndüğü rivayet edilen futbolcu. o değilde bu herif koskoca adı edgar davids'le yan yana anılan kocaelispor'u beğenmeyip gitmedi. aç tavuk işte kendini buğday ambarında sanıyor.
yaklaşık 3 milyon euro'ya alıp, oynatamayıp, üste para vererek göndermeye çalıştığımız oyuncu.
ey tüpçü başkan sana laflar hazırladım ama etmiyorum. "beşiktaş'a 40 milyon dolar verdim, çocuklarımın parası onlar geri alacağım" diyen tüpçü! kulbü devraldığında kulübün borcu ne kadardı? 18 milyon dolar. şimdi ne kadar yaklaşık 110 milyon dolar. sen geldiğinde kulübün borsa değeri ne kadar, şimdi ne kadar?
sen del bosque'yi gönderirken, birbirinden beceriksiz adamları alırken, gönderirken, kulübün parasını "çocuklarının parası" gibi harcarken iyi miydi? kulübün parasını çar çur ederken, başarısız olurken benim cebimdeki parayı almadın mı? ben bilet aldım, lisanslı ürün oldım para ödedim, sen benim paramı harcamadın mı kişisel kararlarınla? benim paramı harcarken iyi, kendi başarısızlıkların sebebiyle para verince "porami alurum ban"
del bosque'yi kim gönderdi de 9 milyon euro'su gitti beşiktaş'ın? cola turka'dan gelen basketbol takımının 10 yıllık parası nereye gitti? fulya projesinin ilk 3 yıllık geliri nereye gitti? para bulamayıp sponsorla topçu transfer etmediniz mi? beşiktaşı borçlandıran sensin, bir de çıkmışsın "beşiktaş'ın borçlarının yıllık faizi 10 milyon dolar bn bu faizden kurtardım kulübü" ulan bu borcu kim yaptı ki? ben mi yaptım?
ey büyük tüpçü -bak başkan demiyorum, sen başkansan ben kaplumbağayım- hani ötüyorsun ya, "beşiktaş'ta kimsenin parası kalmaz" diye, işte senin paran kalmaz, sen hele bir def ol git, paranı 2-3 sene içinde öderiz, büyüklüğü tartışılan beşiktaşlı seni. -sen büyük beşiktaşlı yıldırım demirören değilsin gözümde, küçüksün küçük nokta kadar-
duisburg'a kiralık giderken geri döneceğini belirtmiş lakin hevesi kursağında kalmış kör. çıkan haberlere göre beşiktaş kendisinden ebediyen kurtulmuş.
beşiktaş tarihinin tartışmasız en kötü transferi. 2007-08 sezonu 31.haftasındaki g.oftaş maçında önce topu kaptırıp sonra çizgi halindeki defansın diğer 3 elemanının yaklaşık 2 metre gerisinde durarak ofsaytı bozmuş akabinde önünden geçmekte olan topu 2 sn sonra farketmiş ve golü yedirmiştir. top kaleye doğru giderken bu arkadaş hala topu kovalamaya çalışıyordu. işin garibi ise hala takımdan ayrılmış olmaması. sezon sonunda yeniden takıma dönecek ve yine üstüne para verilerek bir takıma kakalanacak.
sinan engin'in anlattığına göre beşiktaş o dönem aynı takımda oynayan bir diğer defans olan drpic'le anlaşmak istemiş. lakin kendisinin özel yaşantısının kötü olduğu gerekçesiyle sinan engin yönetime " ya ben ya o " şeklinde rest çekmiş. böylece transferinden vazgeçilmiş. lakin acil bir oyuncu alınmaası gerekir ve çok da vakit yoktur. bu arada aynı zamanlarda trabzonspor da drpic'in takımıyla bir hazırlık maçı yapmış. bu maçta schildenfeld göze çarpmış(?). beşiktaş'ta o zaman ki trabzon teknik direktörüne kendisini sormuş ve kendisinin türkiyedeki defanslar ayarında olduğunu öğrenmiş. böylece transferi gerçekleşmiş.
not: bu yukarda yazılanlar aynen doğru olup, 5 yıl şampiyonluk sözü verip şampiyonlar liginde bir üst grubu hedefleyen bir takıma aittir. böyle yönetime yazıklar olsundur.