- ağzından küfür eksik olmaz ama karşısındaki bu küfürü muhakkak hak etmiştir.
- diğer şeflerin karakterlerine hakaret etmez, onları aşağılamaz. bağırıp çağırdığı bir şef giderken kapıyı açacak kadar centilmendir.
- saygısız müşterilere bile küfür eder, haddini bildirir. ulan masadan elinde tabakla kalkılır mı, ''bu olmamış yenisini yapın'' denir mi? garsonlar ne halta yarıyor öyleyse?
- iyi yapılan yemekten övgüleri esirgemez ve bu övgülerin başına da ''fucking'' eklemeyi ihmal etmez *
- tv programları amerikan yapımı ve ingiltere yapımı olmak üzere ikiye ayrılır. amerikan yapımı olanlar tamamen şov ve reyting amaçlıdır, fakat ingiltere yapımı olanlarda yemek ön plana çıkar.
- bugünlere tırnaklarıyla kazıyarak gelmiştir, hazıra konmamıştır.
- ayrıca kendisi eski bir futbolcudur. sporcu geçmişi vardır yani. ''sen misin bana küfür eden'' deyip ağız burun girişilmesi sakıncalıdır. neyse ki şimdiye kadar buna cesaret eden olmamıştır. herkes kuzu gibidir onun karşısında *
Gerçekte şeker gibi adamdır hell's kitchen'de bağırıp çağırması tamamen şovdur sanırım türkiyedede buna benzer bir program yapılmıştı fakat tutmamıştı şef amerika da kadın-adam farketmeksizin herkese fuck off fuck you çekiyor demek ki keramet Fuckda.
O dünyanın en iyi aşçısı olarak gösterilir ama büyük rakipleri de vardır Heston Bluementhal, Jamie oliver gibi. Kendisi egoist bir insandır hataya yer vermez. Bazı hareketleri çok yapmacı be abi.
dünyanın en ünlü şeflerinden biri olan marca pierre white ile beraber michelin 2 yıldlzlı roux brothers'ların sahibi olduğu le gavroche restorant'ta çalışan ardından kendi restorantlarını açmaya başlayan, şu ana kadar 13 michelin yıldızı kazanan masterchef usa programının jurilerinden olup, murat bozok'unda yanında çalışma şerefine erişebildiği, yemek yapışına ve küfür edişine hayran olduğum adam.
