efsaneye göre gordios denilen kişi bir çiftçiydi.
bir gün sabah saatlerinde tarlasından topladığı ürünleri bir yük arabası ile gordion şehrine getirince oranın kralı ilan edildi.
zira efsaneye göre gordion şehri kralsız, başsız kalmıştı. halk meclisi bunun için büyük kahine danıştılar ve kimin kral olması gerektiğini sordular.
herkes kral olmak istiyordu ve kim kral olsa diğerleri o krala düşman olacaktı.
kentin kahini bu durumun tehlike yaratacağını düşünmüş olmalı ki şöyle bir kehanette bulundu.
"yeni kralımız şu an bu şehirde değil, yarın sabah erken saatlerde kent alanına için sebze ve meyvelerle dolu bir yük arabasıyla gelecek..."
bu kehanetten sonra halk ertesi sabah gelecek olan krallarını bekledi.
ve midas'ın babası gordios kent meydanına bir yük arabasıyla gelince kral ilan edildi.
ve bu kente de bundan sonra "gordios'un kenti" anlamına gelen gordion adı verildi.
kral gordios'un arabasını -ki bu araba bir kağnıdır- öküze bağlayan ip öylesine karışık ve sıkı bağlanmıştı ki, hiç kimse onu çözemedi.
bu olaydan dolayı da "kim bu düğümü çözerse asya'ya (küçük asya, yani anadolu) egemen olacaktır" şeklinde bir söylenti çıktı.
gel zaman git zaman bu söylenti pek ünlendi. büyük iskender'in kulağına kadar gitti.
iskender bu tip şeylere çok inanırdı, gordion'a geldi ve bu kördüğümüz çözmek istedi, lakin başaramadı, başaramayınca da kızdı ve kılıcını çekip bu kördüğümü parçaladı...
lakin iskenderi'in çevresindeki yalama tipler hemen onu alkışladılar. Vay imparatorum sen kimsenin çözemediği düğümü çözdün, sen dünya liderisin, sen ümmetin liderisin, artık bütün dünya bizi kıskanıyor şeklinde ona gaz verdiler. içlerinden hiçbiri de çıkıp "sen o düğümü kesmekle yanlış yaptın" diyemedi.
efsane bu ya işte, o çözülemeyen düğümün bir laneti varmış. ve kesilerek parçalanan düğüm lanetini göstermiş, verilen gazlarla düğümü çözdüğünü ve dünya lideri olduğunu zanneden iskender henüz 32 yaşındayken kurduğu imparatorluğun hükmünü süremeden vefat etmiş.
(bkz: gordion düğümü)
velhasılı kelam kendini dünya lideri zanneden, halkın üzerinde gören küçük dağları kendi yarattığını zanneden, etrafındaki dalkavuklarının gazıyla bir şey oldum zannedenlerin hepsi ölmüştür, hiçbiri dünyaya kazık çakmamıştır...
neyse, gordion düğümüne dönelim.
işte bu "kördüğüm" kelimesinin de köken olarak gordion'dan geldiğine inanılır.
ankara yakınlarıda oturan ve höyük, tümülüs, ören yeri gibi tarihi mekanlara ilgi duyan kişiler için phrigia'nın başkenti olan bu yer mutlaka gidilesidir ve görülesidir! kral midas'a ait olduğu iddaa edilen tümülüs başta olamak üzere diğer tümlüsler içine girilip macera ve gizemin bir arada bulunduğu görsel bir şölene buyur eder! ayrıca, ören yerinin hemen yakının da ağırlıklı firig uygarlığına ait pekçok eseri bünyesinde bulunduran müze de görülesidir.
ankara'ya yaklaşık 1 saat kadar uzakta olan bu yere iskitlerden kalkan otobüslere 6-7 milyon verilerek alınan bilet ile gitmek mümkündür.
ankara'da henüz bir çok keko tarafından keşfedilmemiş, edilse dahi uzaklığından dolayı gidilemeyen nezih bir alışveriş merkezi. sakin sakin alışveriş yapılabilecek tek alışveriş merkezi. yani en son gittiğimde bu şekildeydi, bilemiyorum.
ankara'da eskişehir yolunun dibinde açılan, ümitköy civarlarında bulunan yeni bir alışveriş merkezi. geçen hafta bayağı bir ziyaret etmiştim. inception filmine de burada gittim. sineması güzeldi.