Bosna Hersek'in doğusunda, başkente 2-3 saat mesafedeki Gorajde (Goražde) şehrine giderken de Sırp Bölgesi'nden geçtiğimiz için, Srebrenica yolunda karşılaştığımız manzarayla karşılaşıyoruz. Şehre ulaşım kolay değil. Önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi Bosna Hersek'te otoban yok denecek kadar az. Bunun dışındaki tüm şehirlerarası yollar tek şerit. Bölge dağlık olduğu için mesafeniz belli olsa da zaman konusunda net şeyler söyleyemiyorsunuz. Bu yüzden öteden beri turist çeken şehirler dışındaki şehirlere rağbet edilmiyor. Muhteşem doğasına rağmen Gorajde'de bunlardan biri. Şehirde turistik tesis yok, fakat kurşun izlerini görmek için şehre gelen insanlar olduğunu duyunca açıkçası hiç şaşırmıyoruz. Şehrin girişindeki küçük tepeye, büyük harflerle yazılmış ve uzaklardan da görülebilen "Tito" ismi, psikolojik harbin hâlâ devam ettiğinin en büyük işareti. Yolun iki tarafında da yanmış, boşaltılmış, kullanılmayan evler var. iç savaş öncesi hemen hiç kimse tarafından bilinmeyen, az sayıdaki nüfusuyla kendi halinde bir yerleşim birimiyken; Sırp saldırılarına direnen Boşnakların destansı mücadelesiyle kamuoyuna adını duyurmuş, bugün yine bir caddeden oluşan merkezi, az sayıdaki nüfusunun büyük bir kısmı yaşlı olmasına rağmen en çok da işsizlik oranının yüksekliği ile bilinen bir şehir Gorajde. Şehrin hemen her yerinde şarapnel izlerine rastlamak mümkün. Bütün sokaklar ve duvarlar bu izlerle dolu. Üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen duvarlarda kurşun izleri olmasının da sebebi bir var. Bu izlerle yaşamak, bir anlamda Sırp saldırılarını hem dünyaya hem de gelecek nesillere örnek göstermek için diri tutmak anlamına geliyor. Gorajde, yüksek dağların arasında kurulu ve Drina Nehri tarafından ikiye bölünmüş cennet parçası. Sırbistan sınırına yakın olan diğer tüm Bosna şehirleri gibi Gorajde'de yoğun saldırılara maruz kalıp, şehri çevreleyen dağlardan 3 yıl boyunca vurulmasına rağmen düşmemiş. Nehrin iki tarafını birbirine bağlayan köprünün altına, derme çatma bir yürüme yolu var. Bugüne kadar hiçbir yerde benzerine rastlamadığımız bu yolun ne olduğunu sorduğumuzda aldığımız cevap hayli ilginç. Keskin nişancılar hareket eden her şeye ateş ettiği için, onlarca insan ölümü göze alıp, sırf şehir ikiye bölünmesin, ulaşım bir şekilde sağlansın diye, köprünün altına halatlardan yol yapmış. Bu sayede savaş boyunca, özellikle gece vakitlerinde, karşıdan karşıya geçişlerde can güvenliği sağlanmış. Şehir, oldukça yavaş işleyen onarım ve toparlanma sürecinden geçiyor. Aksaklığın sebeplerini şöyle sıralayabiliriz: Öncelikle bölgede önemli oranda Sırp nüfusu var. Gorajde Sırp Özerk Bölgesi'ne sınır ve Sırbistan'a oldukça yakın. Genç nüfus savaşta kaybedildiği için yaş ortalaması oldukça yüksek. Federasyon bürokrasisinin de şehir üzerinde ciddi yaptırımlar uygulayamaması şehrin değişkenlik dinamiğini frenliyor. Bölgedeki sivil toplum kuruluşları da bu hazin tablonun değişmesi için ciddi çabalar sarf edemiyor. Şehir merkezinde Türkiye tarafından yaptırılan ve ismi Kayseri olan bir cami var. Gorajde halkı, savaşı iliklerine kadar yaşamış ve hatıralarını diri tutmak için çabalayan bir halk. Her şehirde duyduğumuz kan donduran hikâyeleri burada da duyuyoruz. Drina Nehri günlerce ceset taşımış. Ne zaman nehre baksak mutlaka cansız bir beden görürdük diyorlar. Şehrin vurulduğu tepelerde yer alan köyler Sırp köyleriymiş. Şehir merkezi ve merkeze yakın köylerde Boşnaklar yaşıyor. Yaslandığımız duvardaki kurşun izleri bu şehrin önsözü gibi: Yeterince mazlum, yeterince masum.