azınlık raporu diye bir film vardı. sistem herkesi takip ediyor, potalsiyel suçluları belirleyip henüz suçu işlemeden cezasını veriyor gibi bir konusu vardı. bu sistemde o yolun yolcusu sanırım ya haydi hayırlısı.
zaten yaptıkları "privacy bug" olayını yasallaştıran hazırlıktır. çok ciddi tepkiler alacak yürürlülüğe girerse. gene önceden haberimiz olmadan şahsi hırsızlıklar oluyordu. şimdi ağzınıza da sıçacağız siz de kabul edeceksiniz yoksa siktirin gidin diyorlar.
bunun altında wikileaks olayı yatmıyorsa ben de bir şey bilmiyorum. canları yandı bazılarının. şimdi bu tür eylemlerin önünü kapatmaya çalışıyorlar gibi geldi bana. ki bu wikileaks ilk vaka değil. benzeri amerika'da yine bir amerikalı tarafından olmuştu. vietnam savaşında rapor edilmeyen bir sürü olayın belgeleri gün yüzüne çıkmıştı.
son zamanlarda gündemde olan değişikliktir. ama daha komiği; eskiden gizliydi, şimdi ise herkes bilsin istiyorlar. yani değişen pek bir şey yok. zaten microsoft alınmadık bilgimizi bırakmadı, facebook gibi sosyal sitelerle zaten ne bok yediğimiz herkes tarafından biliniyor. yani google'a bu politika yüzünden tavır alanlara şaşarım ahaha *. az mantıklı olunursa eğer hiçbir bilginizin alınmasını istemiyorsanız bilgisayar kullanmayacaksınız. çözüm net. açık kaynak kodu ile gözümüzü boyayan linux bile özel bilgilerimizi kaydediyor bu arada.
hissedilen baskı ile kanunlaştırılmış baskı arasında çok fark vardır. bir diğer can sıkan nokta sözleşmeyi kabul etmeyenin google u kullanamayacak olması. daha önce de tavuk götü gibi sikiliyorduk ama sikildiğimiz ortamı da kullanabiliyorduk. şimdi hem sikeceğiz hem de siz bunu illaki kabul edeceksiniz yoksa siktirin gidin denmekte. kanundan önce zaten "bug" eylemini bile bile google u kullanmak da en azından kişinin kendi iradesi ile gerçekleşen bir eylemdi. şimdi o iradeyi de kaldırıyor ortadan. bu hoşa gidiyorsa gülmeye devam.